2011’de Paul Graham’ın bir denemesi yayınladı. Orada Silikon Vadisi gibi bir startup’ı bu kadar büyük yapan şeyin nasıl çalıştığını yazdı. İşte bir alıntı:
“… Çevrenizdeki atmosfer, çok iddialı görünecek bir şey yapmanızı teşvik ediyorsa bu çok değerli bir şeydir. Çoğu yerde atmosfer sizi ortama doğru çeker.”
Bir yazar arkadaşımız: “Birkaç gün önce Körfez Bölgesi’ne uçtum. Vadi boyunca uçtuğum her zaman bunu fark ediyorum: Bir şekilde burada farklı bir şeyler olduğunu hissedebilirsiniz. Açıkçası, bir yerin iyi bakılmasından oradaki refahı hissedebilirsiniz. Fakat burada farklı çeşitlilikte refah var. Silikon Vadisi, Boston, New York, LA veya DC gibi görünmüyor. Kendime, Silikon Vadisi’nin yaydığı duyguyu tanımlamak için hangi kelimeyi kullanırdım diye sormaya çalıştım ve akla gelen kelime; iyimserlik‘ti.” diyor.
İyimserlik. Bu, Google, Facebook ve diğer birçokları gibi yaratıcı girişimlerin, Silikon Vadisi’nin, arkasındaki temel tutumdur. Bu, Silikon Vadisindeki insanları normalde çok iddialı olarak kabul edilen şeyler üzerinde çalışmaya cesaretlendirir.
İyimserlik, bir birey olarak sahip olmanız gereken bir tutum olması gerekir. Hayatınızdan en iyi şekilde yararlanmak istiyorsanız, iyimserlik önemlidir. İyimserlik, geleceğiniz hakkında sınırsız olanaklar demektir. Bu, geleceğinizde hiçbir şeyin imkansız olmadığı inancıdır. Çevreniz ideal olmayabilir, ancak bu sizin için olması gereken şeylerden sizi alıkoyamaz.
İyimserlik, çalışma şeklinizi değiştirecektir. Enerjik olmaya başlayacaksınız. Günlerinizi coşkuyla yaşayacaksınız. Her şey için bir yol olması gerektiğine inandığınızdan daha yaratıcı olacaksınız.
Bu yol kolay olmayacak. Zorluklardan geçmeniz gerekecek. Fakat doğru tutuma sahip olmak anahtar noktadır. İyimserliği aklınıza koyun. Geleceğiniz hakkında sınırsız imkanlar olduğuna inanacaksınız. O zaman, ve sadece o zaman, bir şeyler yapmaya başlayacaksınız.