Tecrübe para ile satın alınamaz ama aslında tecrübelerimizle hayatımızı satın alırız. Ne kadar çok tecrübe edinirsek, hata payımız azalır ve kazanacağımız başarılar bir o kadar artar. Başarılı insanların çoğu, bir çok kez başarısız olmuş ve hayır duymuş, bunun üzerine gidip o “hayır” kelimesini duymamazlıktan gelip yapacak olduğu işi başarmaya odaklanmış en sonunda da hedefe ulaşmıştır.
Biz de “networkokulu.net” olarak, sizlerle bu konuda çekilen filmleri derleyip sizlere sunduk. Sizin de bu filmlerde tecrübe edeceğiniz çok nokta var. Mısırlarınızı patlatın, çaylarınızı alın… Haydi ekran başına! İyi seyirler…
Dalgalara Karşı (Soul Surfer/2001)
“Şimdi ne yapacağım ben? Vakti gelince göreceksin. O zamana kadar dua et.”
Başrolünde oyuncu Anna Sophia Robb yer aldığı, yönetmenliğini Sean McNamara üstlendiği film Sol kolunu bir köpekbalığı saldırısında kaybeden bir sörfçünün trajik hikayesi… Bu olayın ardından yeniden toparlanan ve azimle çalışan genç sörfçü, şampiyon olmak için her şeyini ortaya koyacaktır… Dalgalara Karşı, Bethany Hamilton’ın ilham veren gerçek hayat hikayesini konu almaktadır.
IMDB 7,1
Onurlu Bir Adam (Men of Honor/2000)
“Asla vazgeçme…en iyisi ol”
Kentucky’li siyah bir çiftçinin oğlu olan Carl, daha iyi olacağına inandığı bir hayat için evini terkeder. Deniz kuvvetlerine katıldıktan sonra Carl gözünü en yukarıya diker. ABD Donanmasında baş dalgıç konumuna yükselen ilk siyah olan Charles Breasher’ın gerçek öyküsüne dayanıyor.
Bu siyahi deniz adamı, bir subayı olarak filmde rol almaktadır. Breasher’la önce takışan, sonra yükselişini destekleyen de aynı kişi, yani komutan Billy Sunday olur.
IMDB 7,1
Steve Jobs (2015)
“Biraz deli olmak gerekiyor. Biraz herkesten farklı olmak, kimsenin görmediğini görmek, herkese herşeye karşı gelmek…”
Apple şirketinin kurucusu ve 20. yüzyılın dahi isimlerinden Steve Jobs’ın yaşam öyküsünü yeni bir bakışla ile beyazperdeye aktaran filmin yönetmenliğini Oscar’lı yönetmen Danny Boyle üstlenirken senaryo Oscar Ödüllü Aaron Sorkin’e ait. Filmde Apple’ın kurucusu Steve Jobs’a Michael Fassbender; Macintosh’un eski pazarlama müdürü Joanna Hoffman’a ise Kate Winslet hayat veriyor.
Steve Jobs’un bilge ve bir o kadar da hırslı yönünü izleyeceğimiz film Jobs’ın özel hayatına da el atıyor. Kızı Lisa ile olan ilişkisini gözler önüne seren film Walter Isaacson’ın kitabından uyarlandı. Başrolünde oyuncu Seth Rogen yer aldığı, film Biyografi türünde izleyicisini bekliyor.
IMDB 7,2
Tatlı Bela (Erin Brockovich /2000)
Erin Brockovich, insana biraz daha ılımlı ve nazik davranılmasının en doğrusu olacağını düşünen bir halk kahramanıdır. Kendini dünya üzerinde haksızlığa uğrayan insanların haklarını aramaya ve onlara yardım etmeye adamıştır. Farkındadır ki bu insanlara yardım ederken kendi hayatına da benzer yardımlarda bulunmakta ve daha iyi bir insan olmaktadır.
Film, hukuk eğitimi almamış olmasına rağmen, insan sağlığını tehdit eden çok önemli davalarda haklının kazanmasını sağlayan sıradan ama mücadeleci bir kadının öyküsünü anlatıyor. Bu hukukçu inanılmaz bir hırsla ciddi bir davayı incelemeye başlıyor. Emlakçılıkla ilgili olan bir dava birden yüksek zehirli hexavalent chromium adlı bir kimyasal bir maddenin illegal bir şekilde salınım olayının açığa çıkması davasına dönüşüyor.
IMDB 7,3
Tehlikeli Yürüyüş (The Walk /2015)
“Eğer ölümsüz olduğunu düşünürsen, ölürsün.”
1974 yılında Fransız ip cambazı Philippe Petit, kariyerinin belki de en tehlikeli denemesine girişir: Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin arasındaki boşlukta yürümek! Philippe Petit, akıl hocası Papa Rudy’nin yardımı ve desteğiyle tüm engellere ve risklere meydan okuyarak kulelerin arasına ip gerip bu tehlikeli yürüyüşü gerçekleştirmeyi planlar.
Philippe Petit, uluslararası bir ekibin desteğiyle, Başkan Richard Nixon’ın istifa edebileceğini açıklamasından bir gün önce kulelerin arasına çelik kablo düzeneğini yerleştirir. Kulelerin arasında dans eden bu cambaz, tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başaracaktır.
IMDB 7,3
Onaltıncı Raund (The Hurricane /1999)
“Bazen okuyacağımız kitapları biz değil, onlar bizi seçer.”
Bir boks efsanesi olan Robin ‘Hurricane’ Carter, Büyük bir yükselişin yaşandığı kariyerinde orta siklet dalında ünvanın bir numaralı adayıdır. Bir gün sevdiği bir arkadaşıyla New Jersey’de bir barda vakit geçirirken mekanda üç kişinin hayatını kaybettiği kanlı bir cinayetler silsilesi meydana gelir.
Carter, cinayet davasının bir numaralı şüphedir. Tüm kariyeri yerle yeksan olurken Carter öldürdüğünden şüphelenilen üç kişi için tam üç kez müebbet hapis cezasına çarptırılacaktır.
IMDB 7,5
Kazanma Sanatı (Moneyball/2011)
“Kaybetmekten nefret ederim. Nefret, kazanma isteğimden güçlüdür.”
Beysbol takımı olan ‘Oakland A’ başındaki isim olan Billy Beane (Brad Pitt) , kısıtlı bir bütçe ile resmen yoktan bir takım var ederek zengin kulüplere meydan okuyor. Fakat bunu yaparken de beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de, Beane inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemeye devam ediyor.
IMDB 7,6
127 Saat (127 Hours/2010)
”Bunları ben seçtim. Bu kaya hayatım boyunca beni bekliyormuş. Varoluşundan beri, daha bir meteorken, milyarlarca yıl önce uzayda buraya düşmeyi bekliyormuş. Tam buraya. Hayatım boyunca buraya sürüklenmişim. Doğduğum an, aldığım her nefes, yaptığım her şey beni buraya, evrendeki bu çatlağa sürüklemiş.”
Yaşanmış gerçek iç burkan bir olaya dayanan 127 Saat, Genç dağcı Aron Ralston, kimseye haber vermeden çıktığı yolculuğunda Utah yakınlarında Moab bölgesinde büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır. 5 gün boyunca hayatta kalmak için elinden geleni yapan Aron’ı oradan kurtaracak kimse yoktur. Tek çaresi yine kendisidir… 5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış bir şekilde aç ve susuz kalan Aaron, başta sevgilisi olmak üzere, ailesi ve yolda karşılaştığı iki dağcı kızdan yardım bekler önce. Fakat zaman geçtikçe kimsenin ondan haberi olmadığını anlar…
5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kaldığı kayada içsel sorunlarıyla başbaşa kalan Aaron aynı zamanda cesareti ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir. Daha önce hiç yaşamadıkları ve belkide karşılaşamayacakları bir yolculuğa çıkartırken, hayattaki seçimlerle ilgili sıra dışı bir hikaye sunuyor.
IMDB 7,7
Sosyal Ağ (The Social Network /2010)
“İnsanoğlu çiftlikte yaşadı, sonra şehirlerde yaşadı ve şimdi de internette yaşayacak!”
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ve arkadaşlarının öyküsü. Bir Ekim gecesi, yıl 2003. Mark Zuckerberg, sarhoş kafayla Harvard Üniversitesi’nin sistemine sızar. Kız arkadaşı tarafından terk edilmiştir ve bunun acısını kampüsteki tüm kızların bilgisinin olduğu bir veritabanında birleştirmek ister.
Yazdığı uygulamada ekranın iki yanındaki kızların fotoğraflarını oylayarak hangisinin daha güzel olduğu seçilebilmektedir. Mark sayfanın adına Facemash adını verir. Sitenin başarısı hızla yayılır fakat Mark’ın kadınlara olan nefreti ve bu yolda gizlilik kurallarını ihlal etmiş olması Harvard Üniversitesi’nin de tepkisi çeker. Bu durum sitenin evrilerek Facebook’a dönüşmesine olanak sağlar.
Öncelikle yalnızca Harvard’da kullanılan Facebook, daha sonra diğer üniversitelerde de açılır ve Ivy League’den Silikon Vadisi’ne tüm dünyada yayılmaya başlar. Sosyal medya denince günümüzde akla gelen ilk uygulamalardan olan Facebook’un arkasında yatan gerçekler, oluşumunun öyküsü ve günümüz dünyasına sunduğu artı ve eksiler Mark Zuckerberg’in hikayesinden yola çıkılarak ele alınıyor.
IMDB 7,7
Unutulmaz Titanlar (Remember the Titans/2000)
“Düşünce, liderliği yansıtır.”
Amerikan futbolu koçu olan Herman Boone 1970’lerin Virgina’sında ırkçılık hakimdir. Oldukça ırkçı yönelimlerin olduğu bir Amerikan futbolu takımı da bir koç aramaktadır. Bu lise takımı da kimlik sorunları yaşayan ve ırkçı tavırları olan oyunculardan kuruludur. Siyahi bir koç olan Herman Boone’un başa gelmesi, bütün bu kişilik bunalımlarının kökenine inecek ve insanların karakterlerini sorgulatacaktır.
IMDB 7,7
Efsane Adam (The World’s Fastest Indian /2005)
“Önemli olan eleştirmek, insanın ne kadar büyük hata yaptığını göstermek ya da işi yapanın ne kadar iyi yaptığı değildir. Önemli olan, elini taşın altına koymaktır.”
Yeni Zelanda’da 25 yıl boyunca motorsikletinin hızını arttırmak üzerinde çalışan Burt Munro 1920’den itibaren bu tutkuyla yaşamış bir Hintlidir. Tek hayali motorsikletini Bonneville Salt Flats’e kadar götürüp ne kadar hız yaptığını görmektir. 1960’ların başında geçirdiği bir kalp krizi yaşamını tehdit eder. Bunun üzerine evini ipotek ettirir ve Los Angeles’a gider. Kendine eski bir araba alır ve Utah’a doğru yola koyulur. Yol üzerinde karşılaştığı insanlar, onun açık yürekli ve dostça tavırlarından çok etkilenirler. Öldüğünde efsaneleri ve rekorları ile anılan biriydi.
IMDB 7,8
Cinderella Man (The Cinderella Man/2005)
“Sen sadece kim olduğunu hatırla. Sen Bergen’in Bulldog’u, New Jersey’in gururusun. Herkesin umudu, çocukların kahramanısın. Ve benim kalbimin şampiyonusun James J. Braddock.”
Ekonomik buhranın hüküm sürdüğü 1930’lu yıllar Amerikası’nda hayatını limanlarda işçilik yaparak devam ettiren Jim’in ailesinin geçimini sağlamak gibi büyük bir sorumluluğu vardır. Bu yükümlülük için tutkuyla bağlı olduğu boks sporunu bırakmak zorunda kalan genç adam gerçekleşemeyecek de olsa hayaline sıkı sıkıya tutunmaktadır. Ancak rastlantı eseri boks şampiyonu Max’le dövüşmesi işleri değiştirecektir.
Tam bir unvan maçı olan bu karşılaşmayı kazandığı takdirde şampiyon olma onuruna erişecek olan Jim’i saatler süren bir maç beklemektedir. Bu maç Jim’in hayatında neleri değiştirecektir? İrlanda asıllı boksör James Braddock’un hayat hikayesinden uyarlanan ve üç dalda Oscar ödülüne aday gösterilen filmin başrollerinde Russel Crowe ve Renée Zellweger bulunuyor.
IMDB 8,0
Sınırsızlar Kulubü (Dallas Buyers Club /2013)
“Anın tadını çıkar küçük hanım. Sadece bir hayatın var….”
Film, uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof’un hayatından esinleniyor. Ron Woodroof’a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhiş sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT’yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder.
Çareyi ABD’de yasal olmayan ama dünyanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur. Kendisiyle ilgilenen doktorlardan biri olan arkadaşı Eve Saks’ın da yardımıyla Ron farkıdna olmadan çevresindeki hastlar içinde bir iletişim ve satış ağı kurmuş olur. “Dallas Buyers Club” olarak bilinen bu oluşum FDA’nın tedavisi yerine alternatif tıbbı tercih edenlerin çaresi olur ve dahası hastalar üzerinde onaylı AZT’den daha çok işe yarar.
Fakat durum çok geçmeden fark edilir ve ilaç firmaları ve FDA Ron’a karşı büyük bir savaş açar. Film 30 günlük ömrü kaldı dendikten sonra kendi doğal yöntemleriyle 2191 gün daha yaşamayı balşaran Ron Woodroof’un kişisel mücadelesine odaklanıyor.
IMDB 8,0
Sıkıysa Yakala (Catch Me if You Can /2002)
“1964’ten 1967’ye kadar Pan Am Havayolları pilotu kimliğine başarıyla bürünüp yaklaşık üç milyon kilometre bedava uçtum.Aynı dönemde Georgia’da bir hastanenin pediatri bölümünde baş pratisyen doktor ve Louisiana eyaletinde savcı yardımcılarından biri oldum.
Yakalandığımda ABD tarihinin en genç ve en cüretkar dolandırıcısı kabul edildim.Sahte çeklerle, 26 yabancı ülkede ve 50 eyalette yaklaşık 4 milyon dolar götürdüm.Bütün bunları daha 19 yaşıma basmadan yaptım.Adım Frank William Abagnale.”
Bir ajan ile bir suçlunun arasındaki kedi-fare oyununu konu ediyor. FBI ajanları hiç şüphe yok ki kendilerine çok fazla güvenmektedirler; ancak bu kez karşılarındaki, onlar için bile pek de kolay bir lokma olmayacaktır. Henüz yirmili yaşlarında, çocuk yaşta bir adam onlarca ülke gezerek, bazen pilot, bazen doktor, bazen savcı mesleklerine bürünerek FBI’ı peşinden koşturmaktadır. Bu ya bir kedi-fare oyunudur ya da sadece farenin oyunudur.
IMDB 8,0
İçimdeki Deniz (Mar adentro /2004)
” Biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? Ben, hayatı, özgürlüğü seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum “
Ötenazi meselesini en derinlikli işleyen yapımlardan biri olan İçimdeki Deniz’de gösterdiği performans ile Javier Bardem destan yazıyor. Filmde, Ramon Sampedro’nun 30 yıldır yatağa bağlı yaşamı, dokunaklı bir dille sinemaya aktarılmış. 30 yıldır bir yatakta geçen trajik bir hayat… Gençliğinde geçirdiği bir kazadan sonra hayatla tek ilişkisi deniz manzaralı penceresidir.
Hayatına iki kadın girer: Avukat Julia ve köylü kızı Rosa. Bu iki kadından biri, boynundan aşağısı felçli adama hayatın anlamını tattırır ve onun “kurtuluşunu” sağlar.
IMDB 8,1
Kelebek Ve Dalgıç (Le scaphandre et le papillon /2007)
“Kendime acımaya bir son verdim. Gözüm dışında, felç olmamış iki şeyim daha olduğunu farkettim. Hayal gücüm ve hafızam.”
Jean-Dominique Bauby, üç hafta süren koma halinden sonra gözlerini açmıştır. Bu mucizevi uyanış doktorlar tarafından şaşkınlıkla karşılanır çünkü Bauby fiziksel olarak hiçbir eylemi yerine getiremiyorken, beyin bölgesinde hiçbir sorun çıkmaz ve izleyici bu andan itibaren Bauby’nin iç sesiyle olaylara tanıklık etmeye başlar.
Tek kontrol edebildiği organı sol göz kapağı olan adam bir mucizeye daha imza atarak insanlarla göz hareketiyle anlaşmaya, dahası hayat hikayesini anlatacağı kitabını yazmaya başlar. Ünlü Fransız magazin dergisi Elle’de yazarlık ve editörlük yapan Jean-Dominique Bauby’nin gerçek hayatını anlattığı otobiyografik kitabından uyarlanan film Akademi Ödülleri de dahil yılın önemli ödül törenlerinde hak ettiği yeri bulmuştur.
IMDB 8,1
Gandhi (1982)
“Umudumu yitirdiğimde, doğruluk ve sevgi yolunun tarih boyunca mutlaka kazandığını hatırlarım.”
Gandhi, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi’nin hayatını ele alıyor. 1900’lü yılların başında, Hindistan’dayız… İngiliz sömürüsü altındaki ülke, esareti tüm iliklerinde hissetmekte, özgürlük kavramının hissettirdiklerini günden güne yitirmektedir. Bu dönem ortaya çıkan bir kişilik, epik bir tarih yazarak, insanlık tarihinin en önemli kahramanlarından biri haline gelecektir.
Tüm zamanların en ilham verici kişiliklerinden biri olacak bu adam, Hindistan tarihinin en önemli kişiliği Mahatma Gandhi’den başkası değildir… Biyografi filmleri türünün en yetkin örneklerinden biri olan Gandhi, birçok sebepten dolayı etkisini asla yitirmeyecek, epik bir yapıttır.
Akademi Ödülleri’nde sekiz dalda Oscar kazanan film, 300.000 kişiden oluşan, sinema tarihinin en kalabalık sahnesi rekorunu elinde bulunduran cenaze sahnesiyle hafızalara kazınmıştır.
IMDB 8,1
Akıl Oyunları (A Beautiful Mind/2001)
” Hep sayılara inandım, içinde bir mantık olan denklemle hesaplanan… Ancak hayatım boyunca onlarla uğraştıktan sonra mantık nedir diye soruyorum. Buna kim karar veriyor ? Araştırmalarım sırasında fizik, metafizik ve hayal alemlerine gidip geri döndüm ve kariyerimin en büyük buluşu gerçekleşti.
Mantıklı nedenler yalnızca, ama yalnızca gerçek sevginin gizemli denkleminde bulunabilir. Bu gece burada olmamı sana borçluyum. Var olmamın nedeni sensin. Sen benim mantığımsın. Teşekkür ederim… “
Akıl Oyunları, asosyal bir matematikçi olan John Nash’in hayatını konu ediyor. John Forbes Nash azandığı bir bursla Princeton Üniversitesi’nde öğrenim görmeye başlar. Bu süreçte parlak zekasını her daim hissettiren ve çevresindekilerle uyum sorunu yaşayan dahi Nash, inanılmaz bir teoriyi ortaya sürüp kanıtlama aşamasına kadar gelir.
Böylece matematik çevrelerince ününü yayan dahi adam zamanla şizofrenik belirtilerle mücadele etmeye başlar. Nash artık kendi kurgusal gerçekliklerinden oluşturduğu dünyasıyla asıl gerçekleri ayırt edemeyecek bir aşamaya gelir.
IMDB 8,2
Can Dostum (Intouchables/2011)
“– Söyle bana Driss, insanların neden sanatla ilgilendiğini düşünürsün?
+ Bilmem, iş için.
– Hayır. Birinin ayrılırken arkasında bıraktığı tek şeydir.”
Felçi bir adam ve ona bakıcılık yapan gencin hikayesini anlatıyor. Zengin bir iş adamı ve aristokrat olan Philippe, yamaç paraşütü yaparken geçirdiği kaza sonrası felç olur ve boynundan aşağısı kullanamaz hale gelir. Driss ise hapishaneden henüz yeni çıkmış bir işsizdir.
Philippe 7 gün 24 saat boyunca bakımını üstlenmesi için Driss’i evine yatılı yardımcı olarak alınca ikisinin de dünyası değişecektir. Normal şartlar altında hiçbir zaman yan yana gelmeyecek bu ikili iyisiyle kötüsüyle hayatın tadını beraber çıkarmaya başlarlar.
IMDB 8,6
Schindler’in Listesi (Schindler’s List/1993)
“Kuvvetli bir iraden var. İrade güç demektir. Evet, işte buna güç denir, bu yüzden de bizden korkuyorlar. Onları istediğimiz gibi gebertebildiğimiz için korkuyorlar. Onları öldürme hakkına sahip olduğumuz için bizden korkuyorlar. Suç işleyen birini cezalandırabiliyoruz, adamı öldürüp kendimizi iyi hissedebiliyoruz.
Aslında buna güç denmez adalet denir, güç farklı bir şeydir. Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür.”
Schindler’in Listesi, Oskar Schindler adlı bir Alman iş adamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in en önemli yapıtları arasında sayılan ve ona Oscar kazandıran bir yapımdır.
IMDB 8,9