Bazen işlerimiz Arap saçına döner. Çözülmemiş sorunlar dağ gibi çıkar karşımıza. İnsanın günlük hayatında bulunduğu konum gereği bazı görev ve sorumlulukları vardır. İşte burada plan devreye girer. Planlama yaparak görev ve sorumluluklar zamanında etkili bir şekilde yerine getirilebilir. Planlama aynı zamanda hedef belirlemektir. Önceden ne yapacağımızı, nereye varacağımızı bilirsek yaptığımız işlerde başarımız da ölçülüp değerlendirilebilir. Hedeflere ulaştığımızda neyi, ne kadar değiştirdiğimizi değerlendirmemiz de kolay olur ve böylece kişi ilk önce kendine hesap verir. Planlı yaşamak aynı zamanda hayatı kolaylaştırmak, geliştirmek için çok önemlidir
Planınızı günlük, haftalık, aylık, yıllık olarak yapabilirsiniz; ama en kıymetli olanı günlük planlamadır. Çünkü daha uzun vadeli planlamanın yapı taşıdır. Her günümüzden en iyi şekilde yararlanma amacını taşır. Plan yapmak, planlı yaşamak kişinin kendisine olan inancını artırır, kişiyi mutlu eder, enerjisini artırır, telaşlı ve yorgun olmaktan kurtarır ve en önemlisi; zamanı verimli bir şekilde kullandırır. Eğer planlı olmayı başarabilirseniz hayatta da başarılı olmayı garantilemiş olursunuz. Planlı yaşamak ve zamanı iyi yönetmek güzel bir hayat yaşamak için çok önemlidir.
Evdeki hesabı çarşıya uymayan bir kurdun hikâyesi hepimize ders olacak niteliktedir:
Keçi sürüsü dağlarda otluyormuş. Keçilerden biri ha bu ot güzel, ha şu ot güzel derken sürüden uzaklaşmış. Bulduğu otları iştahla yerken sürüden uzaklaştığının da farkında değilmiş. Bu arada kurt da yiyecek bir şeyler bulabilmek umuduyla oralarda dolaşıyormuş. Bir de bakmış karşısında bir keçi. Sağa bakmış sola bakmış. Görünürlerde ne bir çoban ne de bir çoban köpeği görmüş. “Tamam işte ağzıma layık, hem de çok kolay bir av,” diye söylenmiş. Birdenbire keçinin karşısına çıkıvermiş. Keçi kurdu karşısında görünce yüreği ağzına gelivermiş, korkudan neredeyse ödü patlayacakmış. Fakat tüh, vahla da bu koca kurttan kurtulamayacağını da biliyormuş. Hemen kurtulmak için bir plan hazırlamış. Başlamış kurda rol yapmaya:
- Eh saygıdeğer kurt hazretleri, kaderde size öğle yemeği olmak varmış. Bu da bizim için bir şereftir. Fakat ölmeden önce sizden son bir dileğim var. Nasıl olsa öleceğim. Bari bana biraz kaval çalsanız da neşe içinde ölsem, demiş.
Kurt ölenlerin son isteklerinin yerine getirildiğini duymuş bir yerlerden. Bu nedenle keçinin son isteğini yerine getirmeye karar vermiş. Nereden bulmuşsa bulmuş bir kaval, başlamış öttürmeye. “ Füy füy de füy füy!” Böylece keçinin planı işlemeye başlamış. Kurt çalmış keçi oynayıp eğlenmiş, neşelenmiş. Kaval sesini duyan çoban köpekleri az sonra yanlarına gelmişler. Hain kurdu önlerine katıp kovalamışlar. Yakaladıkları yerde neresi denk gelirse orasını dişlemişler. Kurt çoban köpeklerinden canını zor kurtarmış. Keçinin oyununa geldiğini anlayıp
- “Hay benim akılsız başım! Ne güzel kolay av bulmuşsun, yesene. Yok kavalmış, yok köçekli kurbanmış. Benim neyime!” demiş.
İnsanlar işlerini planlı yapmalıdır. Başladıkları işin sonunun nasıl geleceğini önceden hesaplamalıdır. Yoksa; “Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan da olurlar.”
“Her başarılı insanın bir planı, her başarısız insanın bir mazereti vardır.” – Henry Clausen