Siz de hayalleriniz için fırtınalara karşı mücadele edin, dik durun.

Zihnimizde oluşan iyi düşünce kalıbını kötüye çevirmek kolayken kötü düşünce kalıbını iyiye çevirmek zordur. Bu yüzden zihnimizi olumlu düşünme pratiği yaparak eğitmeliyiz. Ve bu da içsel motivasyonumuzu tetikleyecektir. Araştırmalara göre,  hedefe ulaşmak için içsel motivasyon dışsal motivasyondan daha etkilidir. Başarılı insanlara baktığımızda içsel motivasyonları çok daha yüksek ve hedeflerine ulaşma konusunda kararlı oldukları için önlerine çıkan engellere karşı dirayetlidirler.

Hayatımızda negatif koşullar altında olup da başarıyı elde etmiş örnekler de çoktur. Örneğin; maddi imkanı olmadığı için yeterli eğitim alamayan bir öğrencinin sınavdan yüksek puan alması, bir çok defa iflas etmesine rağmen denemekten vazgeçmeyip başarıya ulaşan girişimciler gibi…  Kendini motive etmeyi bilen kişi gelişir, ilerler. Motive edilmeyi bekleyen kişi ise hayal kırıklığına uğrar, hayatlarında karşılaştıkları bütün olumsuzlukların kaynağını bir dış faktöre bağlarlar. Çevremizdeki başarılı insanları gördüğümüzde çoğumuz ” şansı yaver gitti ” deriz. Aslında başarının şansla ilgisi yoktur. Kişinin hedeflerini belirlemesi ve kendi kendini motive ederek hedeflerine ulaşmasıyla ilgilidir aslında.

Sizinle pozitif düşünme ve içsel motivasyonun güçlü olmasının getirdiği başarı ve özgüvenin hikayesini paylaşmak istiyoruz:

Kesif ve taptaze dalları etrafa gölge salan, yaprakları neşe ile cıvıldaşan bir ağaç… Otuz metreye yaklaşan bir boyu var.Muntazam bir daire şeklindeki gövdesi zümrüt yeşili çimene ölçü ile dikilmiş bir anıt. Üç kişinin el ele verip ancak kucaklayacağı bu gövde enine uygun yüksekliği ile ne kadar zarif görünüyor. Öyle bir vakar ve emniyetle oturmuş ki fırtınalara, kasırgalara meydan okuyor sanırsınız.

Sordum:

“Nasıl bu kadar boy attın; yıkılmaktan korkmuyor musun?”

“Ben mi, dedi. Ben toprakta tutunacağım yerleri, oradan alacağım gıda ve kudreti sağlamadan bir santim bile yükselmedim ki. İçten gelen, kökten gelen kuvvetle dayanıp yükseldim. Onlar toprak altındadır, görünmez. Fakat asıl kudret oradadır. Ben kuruyuncaya kadar böyle dimdik ve ayaktayım. Çevreme gölge, neşe ve saadetten başka bir şey vermiyorum ki. Zararlı değilim; neden korkayım?” Hakikaten öyle ölçülü ve ahenkli büyümüştü ki değme fırtına onu toprağından söküp atamazdı.

Hikayede ağaç ne kadar fırtınalar, kasırgalarla karşılaşsa da içinden gelen kuvvet o kadar güçlüydü ki yıkılmadı ve bu ona aynı zaman da özgüven de getirdi. Bazen hayatınızda hiçbir şey değişmiyor gibi olmuştur. Ya da her şey kötü gidiyor gibi. Aslında böyle zamanlar sizin köklerinizi sağlamlaştırdığınız, güçlendiğiniz dönemlerdir. Kök salmaya devam edin. Siz de hayalleriniz için fırtınalara karşı mücadele edin, dik durun.

Hellen Keller’in sözüyle hikayemizi bitirelim;

” Hiçbir zaman başınızı eğmeyin, her zaman dik tutun. Hayatı karşınıza alın ve tam gözünün ortasına bakın.”