Beceri geliştirmek, bilgi toplamak ve en önemlisi bilgelik kazanmak.

Bolluk dolu bir yaşam sürmek, 3 temel davranış gerektirir.

İlk davranış öğrenmektir

Beceri geliştirmek, bilgi toplamak ve en önemlisi bilgelik kazanmak.

Beceri geliştirmek, bilgi toplamak ve en önemlisi bilgelik kazanmak.

 

İkinci davranış kazanmaktır

Gerçek refah, değer için değer denklemidir.

Gerçek refah, değer için değer denklemidir. Bu yüzden dışarı çıkıp çevrenizdeki insanlar için değer yaratmalısınız. Her şey ‘The Secret’ı seyrederken koltukta oturmak kadar kolay olsaydı, herkes çoktan milyarder olurdu. Refah orada sizin üzerinize çekmenizi bekliyor, ama bunu hak etmek zorundasınız. Ve bu sadece evren için değer yaratarak kazanılır.

Ve son davranış istemektir

Çünkü daha fazlasını istemelisiniz. Para ve maddi şeyler hakkında akılsız bir sürü virüs var. Ve önemli olan “sahip olduklarınızdan mutlu olmaktır”. Biraz daha derine inelim.

Mutluluk bir seçimdir. Yılda 13.000 dolar, 30.000 dolar veya 30.000.000 dolar kazanıp kazanmadığınızdan bağımsız olarak mutlu olmayı siz seçersiniz. Yani bu ifadede bazı gerçekler var ama yine de sizi yoldan çıkarmasına izin vermeyin…

Çünkü daha fazlasını istemelisiniz.

“Tüm ilerlemeler, her organizmanın kendi gelirinin ötesinde yaşaması için, evrensel bir içsel istek üzerine kuruludur.” – Samuel Butler

 

Şimdi ise bunu refah bağlamında ele alıyoruz. Bu borçlanmaya değil, aslında evrene daha fazla değer katmanıza sebep oluyor, ayrıca gelirinizi de artırıyor. Daha fazla arzunuz, daha fazla gelire sahip olmanıza neden olur.

Refaha giden yol; daha fazlasını yapmak, daha fazlasına sahip olmak ve özellikle daha fazla olmak demektir. Bunu yapmamak günah olurdu. İnsanlık tarihindeki en heyecan verici zamanda yaşıyoruz. Bilgiye erişim, inovasyon kaynaklarımız ve kişisel gelişim fırsatları, daha önce hiç olmadığı kadar fazla.

Birçoğunuz bu yazıyı okuduğunuz için hayatınızda, mercan kayalığı manzaralı bir su altı konutu satın alma, sanal bir holo-suitte oyun oynama ve aydaki tatil fırsatlarına sahip olabilirsiniz. Sizin için olduğunuz yerde durmayı seçmek, sizi yaratan zekaya hakarettir.

Daha büyük bir şey isteyişiniz, sonsuz zekanın kapınızı çalışı ve sizi zorlayışıdır.

Bilinciniz geliştikçe, arzularınız da gelişir. Daha az sizin hakkınızda, daha çok hizmet ve katkı hakkında olurlar.

Harika değil mi?