İnsanlığın doğasında her zaman ve her yerde ben en iyisi olayım düşüncesi yer almaktadır. Bu düşünce bizim peşimizi bırakmaz; fakat bunu insanlar bazen iyi yönde bazen de kötü yönde kullanırlar. Kötü yönde kullanan insanların kalbini; kin, nefret, hırs vb. duygular bürümüştür. Fakat iyi yönde kullananların kalbini ise güzellik, sevgi, yardım etmek vb. bürümüştür.
“İnsan ağaca benzer. Ne denli yükseğe çıkmak isterse o kadar kök salar. ” – F. Nietzsche
Aslında insanın, bu içinde barındırdığı duyguların hepsi yükseğe çıkmak ve en iyisi olmak için gösterilen çabalardır. Yukarıda yazan Nietzsche’nin sözünü, bu bağlamda yorumlayalım.
İçimizdeki Yükseklik İsteği
Biz aslında gerçekten bir ağaca benzeriz. Güneşi görmek için hayatımızın daha anlamlı ve daha kaliteli olması için yüksek yerlerde olmak isteriz. Yüksek yerden kastımız; iyi bir insan, ekonomik özgürlüğü olan mutlu ve sağlıklı bireyler olabilmektir. Bunlara sahip olmak için de başarılı olmalıyız ve başarılı olabilmek için de bir şeyler yapmalıyız.
Şimdi düşünelim ne yapmalıyız?
Nietzsche’e göre çok fazla kök salmalıyız. Kök salmaktan kasıt ise, kendimizi bilgilendirmek olarak yorumlanabilir. Eğer biz çok bilgili bir insan olursak kendimizi geliştirmiş oluruz. Kendimizi geliştirirsek de çok güzel yerlere gelebiliriz. Peki kendimizi geliştirmek için ne yapmalıyız?
Bunların en başında gelen şey, çok fazla kitap okuyan bir birey olmaktır. Gezip görmek, bilmediğimiz konular hakkında araştırmalar yapmak da olabilir. Mesela kendimize yol göstermesi için bir lider seçmek ve o liderin hayatını araştırmak, başarıya nasıl ulaştığını öğrenmek de olabilir. Örneğin; Hz. Muhammed, küçücük bir yerde başlayan İslamiyeti, tüm dünyaya nasıl yaymış olabilir? Başka bir örnek; Mustafa Kemal Atatürk, nasıl oldu da dünyaya kafa tutup Türklerin gücünü insanlara gösterdi?
Bunları araştırıp okuyarak öğrenebiliriz. Öğrendikten sonra da hayatımıza yansıtıp uygulayarak gelişebilir ve başarılı bireyler olabiliriz. Yani olabildiği kadar kök salarız. Kök saldıkça gelişiriz. Bu gelişme sanki sadece bize fayda gösterecek gibi görülebilir; ama öyle değildir. Eğer biz bir ağaç isek meyve de vermeye başlarız. Dolayısıyla etrafımıza da fayda sağlarız. Gölge oluruz. Aç olan varlıkları doyurabiliriz. Sonuç olarak; faydalı bir birey olabilmek bizim elimizdedir.