Kimse Sana İnanmasa Bile Sen Kendine İnan – Steve Jobs

Noktaların bir şekilde geleceğinle ilgili bağlantılı olduğuna inanman lazım.

24 Şubat 1955 doğumlu Steve Jobs, Suriyeli Müslüman bir babanın ve İsviçre kökenli bir annenin oğlu olarak dünyaya geldiğinde anne babası çocuklarını Kaliforniya’daki bir aileye evlatlık olarak verdi. Ailesinin varını yoğunu ortaya koyup üniversiteye yazdırdığı Jobs, 6 ayın sonunda sıkıcı derslere girmeyi, ailesinin tüm birikimini harcamasına değmeyeceğini farkedip üniversiteden ayrıldı.

Mahalle arkadaşı Steve Wozniak’ı birlikte şirket kurmaya ikna ederek evinin garajında Apple’i kurduğunda sadece 21 yaşındaydı. Ancak ne bankalar, ne de bilgisayar devleri insanları bilgisayarları almaya gerek duymayacaklarını düşünüyordu.

Bu durumu en iyi şekilde özetleyen sözleri ise şu şekildedir:

‘’Odak gruplarıyla çalışarak ürün tasarlamak gerçekten zor bir iş. İnsanlar çoğu zaman istedikleri şeyin ne olduğunu, sen onlara bir şeyler gösterene kadar bilmezler. Tüm kapılar yüzüne kapandığı sırada minibüslerini ve hesap makinelerini satarak kişisel bilgisayar tasarlamaya başladılar. Böylelikle mükemmel bir senaryo başlamış oldu.

Şanslıydım, erken yaşta neyi yapmayı sevdiğimi bulmuştum.

20 yaşındayken Woz ve ben ailemin garajında Apple’ı kurduk. Çok çalıştık ve 10 sene içerisinde bir garajın içerisinde, sadece ikimiz sayesinde Apple büyümüştü. 4.000 den fazla çalışanıyla ve 2 milyon$’lık bir şirket olarak. En iyi buluşumuz Macintosh’u bir sene önce çıkarmıştık ve ben 30 yaşıma basmıştım. Sonra kovuldum.

Apple büyüdükçe, şirketi birlikte yönetebileceğimizi düşündüğüm çok yetenekli birini işe almıştım. Ve ilk yıl için her şey iyi gitti ancak geleceğe yönelik görüşlerimiz ayrılmaya başladı ve sonunda yollarımızı ayırdık. 30’umda bariz bir şekilde kovulmuştum. Hayatım bitmişti ve harap ediciydi.

O zamanlar farketmemiştim.

Ancak Apple’dan kovulmamın başıma gelebilecek en iyi şey olduğunu farkettim. Başarılı olmanın ağırlığı, tekrar acemi olmanın verdiği rahatlıkla ve her şeyden daha az emin olmakla yer değiştirmişti. Hayatımın en yaratıcı dönemine girmem için beni serbest bırakmıştı.

İlerleyen 5 sene boyunca, NeXT ve başka bir şirket olan Pixar’ı kurdum ve karım olacak muhteşem kadına aşık oldum. Olağanüstü bir olay döngüsünde Apple, NeXT’i satın aldı ve Apple’ a geri döndüm. Ve NeXT’te geliştirdiğimiz teknoloji, Apple’ın şu anki yeniden dirilişinin kalbi oldu.

“İleriye bakarak noktaları birleştiremezsin; onları sadece geriye bakarak birleştirebilirsin.” – Steve Jobs

Noktaların bir şekilde geleceğinle ilgili bağlantılı olduğuna inanman lazım. Bir şeye inanman lazım -içgüdünü, kaderine, hayata, karmaya, her neyse. Çünkü ona inanarak noktalar bir yola bağlanacak, kalbinin sesini dinlemen için sana güven verecek. Seni aşınmış bir yola götürse bile ve bu fark yaratacak.

Bazen hayat, kafana tuğlayla vurur.

İnancını kaybetme! Devam etmemi sağlayan şeyin, yaptığım şeyi sevdiğim olduğuna inanıyorum. Neyi sevdiğini bulmak zorundasın. Sevgililerin için olduğu gibi işin içinde doğru olmalı. İşin, hayatının büyük bir bölümünü kaplayacak ve gerçekten tatmin olabilmenin tek yolu, harika bir çalışma olduğuna inandığın şeyleri yapmaktır. Ve harita bir çalışma yapmanın tek yolu, sevdiğin şeyi yapmaktır. Henüz onu bulamadıysan, bakmaya devam et, vazgeçme!

Kalpteki tüm konularda olduğu gibi, onu ne zaman bulacağınızı bileceksiniz. Ve her ilişkide olduğu gibi yıllar ilerledikçe sadece daha iyi ve daha iyi olur. Vazgeçme! Zamanın kısıtlı. Başkasının hayatını yaşayarak onu boşa harcama.

Diğer insanların düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşayan dogmanın tutsağı olma. Başkalarının görüşlerinin gürültüsü, senin iç sesini boğar. Ve en önemlisi kalbini ve sezgilerini dinleyecek cesaretin olsun. Onlar bir şekilde gerçekten olmak istediğin kişiyi biliyorlar.”