Standart kelime anlamıyla, (ölçülebilir şeyler için) belirli boyutlarda, belirli bir tipe uygun olarak yapılmış ya da ayrılmış olandır. Temelinde standart, bir şeyi yapmak için kararlaştırılan yoldur. Bu, bir ürünün imalatı, bir sürecin yönetilmesi, bir hizmetin sağlanması veya malzemelerin tedarik edilmesini içerebilir, kuruluşlar tarafından üstlenilen ve müşterileri tarafından kullanılan bir dizi faaliyeti kapsayabilir.
Hayatımız, çevremizin ortalamasıdır
Standartlar bilgidir. Yenilikçiliği harekete geçirecek, verimi arttıracak güçlü araçlardır. Kurumların daha başarılı, bireylerin gündelik hayatının daha kolay, daha güvenli ve daha sağlıklı olmasını sağlayabilirler. Aslında standartlar kendi hayatımızla ilgili olan her şeydir. Halk dilinde ise bizim seçimlerimizdir, yaşam kalitemizdir.
Giydiğimiz kıyafetler, yaşadığımız semtler, kaldığımız evler, yediğimiz içtiğimiz şeyler, okuduğumuz kitaplar, takıldığımız ve muhabbetimizin olduğu insanlar. Evet, yanlış duymadınız, takıldığımız insanlar da bizim standartlarımız hakkında acımasız ip uçları vermektedir. Bu insanların standartları neyse bizimkilerde onlarla aynıdır.
Bu bir bilimsel istatistiktir diyebiliriz. Ünlü eğitimci Jim Rohn’un da dediği gibi;
“Etrafınızda en çok vakit geçirdiğiniz 5 kişi sizin standartlarınızı belirler.”
Komik gelebilir ama ortalama evlilik yaşımız, çocuk sayımız, ortalama gelirimiz, alacağımız arabanın ortalama fiyatı, takıldığımız mekanlar, dünyaya ve paraya karşı bakış açımız, moral ve motivasyon seviyemiz vs. bunları sonsuza kadar yazabiliriz.
Buradan anlıyoruz ki bizim etrafımızdaki insanlar bizim standartlarımızı belirler. Bunu yıllar öncesinde atalarımız dahi söylemiştir: “Kır atın yanında duran ya huyundan, ya suyundan. Üzüm üzüme baka baka kararır.”
Neden güzel ve sağlıklı etkilere maruz kalmayalım? Bunu seçme özgürlüğü tamamen bizim elimizde, o güç bizim elimizdedir. Her şey bizim seçtiğimiz şeylerle başlar ve öyle devam eder. Yüksek kalitede ve yüksek standartlarda bir hayatımız olsun istiyorsak, ilk dokunuşu şimdi yapmalıyız.