Herkes hayatında bazı ırmaklardan geçer. Irmağın karşı tarafı geleceğimizdir. Irmağın akışı bazı zaman sakindir. Karşıya geçmek kolay olur. Bazı zamanda akışı coşkudur ve geçiş zor olur. Birçok zaman atlayarak ve yüzerek karşıya geçmek isteriz. Ama suyun akışıyla bizde sürükleneceğiz. Ve umarız diğer tarafa geçtiğimiz zaman orası sakin olur. Ama ırmaktan geçmek için başka bir yolda olabilir. O yol şudur; geleceğimiz hakkında bakışımızın olması.
O zaman göreceğiz ki bakışımız kendi gücü ile bizi destekler. Bakış bir ip gibi ırmağın karşı tarafına bağlıdır. Irmak bizi götürmek ve bizden kontrolü almak istiyor. Bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak istiyor. Bütün kuvvetimizle o ipten tutunacağız. Aklımızla düşüneceğiz ve yürekten azimli kalacağız. Bizden başka hiç kimse bizim için bu işi yapamaz. Hedeflerimize ulaşmanın hiçbir garantisi olmadığı halde bu ip bizim bakış gücümüzden kaynaklanır. Bizim gelecekle en iyi irtibatımızdır. Ve eğer onu ellerimizle sımsıkı tutarsak tehlike ve yarının olaylarıyla karşılaşma hazırlığımız olacak.
Pozitif bakış açısı
Bazı ülkeler sıfırdan dünya ya yön veren oldular. Çocukların başarılı olmalarının temel nedenlerini konuştuk. Bir yeri gördük ki orada insanlar en zoru yaşamayı seçtiler. Bunların hepsinin ortak bir noktaları var. GELECEĞE POZİTİF BAKIŞIN GÜCÜ!!! Eminim hepimiz şu düşüncedeyiz; Şirket konusu ne oldu. Eğer bu konu ülkeler, çocuklar, ve yaşlılar için etkili ise organizasyonlar içinde etkili olabilecek mi?! EVET.
Bakış Gücü hangi konuda olursa olsun insanlar için etkilidir. Organizasyonlar bu konuyu görmek için en iyi yerlerden birisidir. Çünkü onlar gerçekten Bakışın Gücü kullanmak için gereken ölçüye sahipler. Tecrübesiz şekilde başlayan organizasyonları bir düşünün. Şimdi iyi bir başarıya ulaşmışlar. Ve emin olmalıyız ki onlar bir bakışla başladılar ilerliyorlar.
İzin verin birkaç örnek verelim. Mesela Boening firması dünyanın en büyük uçağını yapma bakışıyla B774’ü yaptı. Veya Sony herkes için eğlence bakışıyla Voltmen’i üretti. Fransa’nın telekomünikasyon şirketi Avrupa’nın en iyi telekomünikasyon şirketi olmak için bir karar vermişti. Belki de en kötüsü oldu. IBM ki kendi durumunu 360 Mainframy bilgisayarlar üzerinde tehlikeye soktu. Melikan şirketi ki her zaman kaliteyi tercih eder. Özel bir grupta yüz yıllık bakışla yoksullara yardım amacıyla. Toyota’nın bakışı şudur ki; sadece dünyanın en iyi otomobil firması olmayı değil, aynı zamanda en büyüğü olmayı istiyor.
Peki bir soru; Büyük bakışları yapan şey nedir? Önce izin verin bir konuyu size söyleyelim ki bakışla alakalı değil. Ve onu bakışla ilişkilendirmek bir hatadır. Bakış sadece mali rakamlarla belirlenmez. O rakamlar her zaman gerçekleşmiş bakışın ürünüdürler.
Peki bakışın temel kısımları nelerdir?
-
Bakışı liderler geliştirmelidirler.
Karabalıklar bakışı yaratmazlar. Uzman liderler milletleri ile konuşup ve onların sözlerini dinlerler. Dünya da olan bitenleri araştırır ve öğrenirler. Fakat bu liderlerin rolüdür. Bu milletlerin değil liderlerin vazifesidir. Bilgiyi toplar, doğru ve güçlü bir bakış yaratırlar.
-
Grup liderlerin bakışını bilecek ve onu desteklemek için söz vermiş olacak.
Eğer o bilgi ve destek olursa Bakışı Güçlü bir toplumumuz olacak. Aynen bu bilgi, organizasyonlar için grubun birlikte yola çıkmasına neden olur. Ve eğer herkes yola çıkılması üzerine söz vermişse çok iyi kararlar verilecektir. Çünkü tüm kararları bakışın yönünde olup olmadığını ölçmek olabilir. Bakışlı bir toplumda olan insanlar, birlikte bakışa ulaşmak için çaba göstermelidirler.
-
Bir bakışın başarılı olması için, o bakış bütün ve detaylı olmalıdır.
Yalnızca genellik işe yarayan değildir. Piyasada birinci olmak istiyoruz, dünyanın en iyi becerikli sanayisi olmayı istiyoruz. Bunlar güzel cümlelerdirler. Ama bakışı yaratmıyorlar. Bir bakışın olması için; Nasıl? Zaman? Neden? Ne? Yeterli bir dikkatle bilmemiz gerekir ki bakışlı bir toplumda herkes kendi önemli yerini o bakışta bulsun. Herkes nasıl yardım edeceğini ve destek vereceğini bilmesi lazım.
-
Bir bakış, pozitif ve motive edici olmalıdır.
Bakışın maksadı olmalıdır. Herkese bir iftihar hissi vererek motive etsin. Ki yeteneklerimize en iyi şekilde yön verelim. Bakışın; Çaba göstermek ve çalışmak kadar değeri olmalıdır. Bakışınızı yarattığınız zaman en iyisi şudur; Yanlışlığınız küçük bir bakış yerine büyük bir bakışın üzerinde olsun. Değerler yolumuzun doğru olduğunun ölçütüdür. Değerler olmadan da bir bakış yaratabilirsiniz. Ama yarattığınız bakış yanlıştır. Değerler sizi bu yanlışlıktan uzak tutar. Fakat değerler bakışta önemli olmalarına rağmen size yolu göstermezler. Sadece bakış bu işi yapabilir. Bizim geleceğimizi sadece bakış belirler.
– Bakışta liderlik!
– Bilgi ve desteği paylaşmak!
– Detaylı ve genel bakış!
– Pozitif ve motive edici bir bakış!
Bunların hepsini topladığınızda bakışı olan bir organizasyona sahip olacaksınız. Bakışı olan bir organizasyona sahip olduktan sonra daha güçlü olacaksınız.
Birisi için farkeder
Size bir macera anlatmak istiyoruz. Bu maceranın kaynağı bilim adamı ve şair olan kişidir. Ve O, iki yerden, farklı iki görüşten, insanların rollerinden ve dünyalarından iyi şeyler yazardı. Bir zamanlar o adam makalelerini yazmak için sahile giderdi. O’nun işe başlamadan önce sahilde yürüme gibi bir alışkanlığı vardı. Bir gün sahilde yürürken kumsala baktığı zaman bir kişiyi gördü ki hareketleri bir oyuna benziyordu. O, bir kişinin bu şekilde oynamasına gülümsedi. Ona yetişmek için hızlı hızlı yürüdü. Gördü ki o genç bir adamdı oynamıyordu. Ama yere eğilip yerden bir şeyler alıyor ve yavaşça onu denize atıyordu. Gence seslendi;
-Günaydın, ne yapıyorsun?
-Genç adam durdu yukarıya baktı ve cevap verdi.
-Denize deniz yıldızlarını atıyorum.
– Deniz yıldızlarını neden denize attığını bana söyleyebilir misin?
– Gün doğmuş deniz geri çekilmiş eğer onları denize atmazsam ölecekler.
– Fakat genç adam biliyor musun deniz kilometrelerce devam ediyor. Ve sahilde milyonlarca deniz yıldızı var. Bunların hepsini kurtarman imkânsız bir şey.
Genç adam saygıyla dinledi. Eğildi ve yerden bir deniz yıldızı daha aldı. Ve onu da dalgaların arkasına okyanusa attı.
– Bu bir tanesi için etkili oldu.
Bu cevap o kişiyi şaşırttı. Allak bullak oldu ve ne cevap verebileceğini bilmiyordu. Yazmaya devam etmek için kulübesine döndü. Gün buyunca O gencin silüeti gözlerinin önünden bir saniye bile ayrılmadı. Gencin silüetini düşünmemeye çalıştı ama o görüntü hep oradaydı. Sonunda uyumaya çalışırken şunu anladı. O bir bilim adamı ve şair olarak, o genç adamın yaptığı şeyin ne anlama geldiğini kavrayamamıştı. O anladı ki genç adam hayatında sadece zamanın geçmesini izlemeye karar vermemişti. O her zaman hayatında iş yapan ve etkili biri olmaya karar vermişti. Kendinden utandı.
O gece perişan bir halde uyudu. Sabah uykudan kalktı, o gün bir iş yapması gerektiğini biliyordu. Onun için kalktı, giyindi ve dışarıya çıktı. Sahile gitti o genci buldu ve onunla birlikte günü deniz yıldızlarını denize atarak geçirdi.
O genç adamın yaptığı işin öğretisi çok önemliydi. Bir şeyi bize göstermiş oluyordu. Hepimizde etkili olma yeteneği var. Eğer o genç adam gibi etkili olmayı öğrenebilirsek, bakışımızın gücüyle geleceğimize yön verebiliriz. Bu benimle sizin için bir endişe olmalıdır.
Her birimiz kendi deniz yıldızımızı bulmamız lazım. Ve eğer akıllı bir şekilde deniz yıldızlarımızı denize atarsak; hiçbir şüphem yok 21. Yüzyıl çok iyi bir yer olacak. Aklınızda kalsın yapılmayacak bir bakış sadece ütopyadır. Bakışsız çalışmalar sadece zaman geçirmektir.
Bakış, çalışmayla birlikte dünyayı değiştirebilir.