Her türlü becerinin üstesinden pratikle gelinir. Zihin de tıpkı kaslar gibidir. Kullanıldıkça güçlenir ve kabiliyeti artar. Pratikle istediğiniz ya da gerekli gördüğünüz her türlü davranışı öğrenebilir, bu alışkanlığı geliştirebilirsiniz.
Odaklanma ve konsatrasyon alışkanlıklarını, ki bunlar da öğrenilebilir, geliştirebilmek için şu 3 şeye ihtiyacınız var.
- Önce işi tamamlama alışkanlığını geliştireceğinize karar verin.
- İkinci olarak öğrenmek üzere ilkelerin pratiğini yapmak konusunda kendinizi disipline edin, ta ki onları başarana kadar.
- Son olarak da alışkanlık, kişiliğinizin kalıcı bir parçası haline gelene kadar yaptığınız her şeye sebat edin.
Yeni beceriler ve alışkanlıklar öğrenebilmek ve geliştirmek konusunda sınırsız bir gücümüz var bunu asla unutmayın.
Brian Tracy, dünyaca ünlü bir eğitimci, yazar ve hayat koçudur. Yazmış olduğu “YE O KURBAĞAYI!” adlı kitabı liderlik becerileri ve zamanı etkili kullanma konusunda bizim için inanılmaz bilgiler içermektedir. Aslında dünyada herkese eşit olarak sunulan tek şey olan “zaman”ı kullanma şeklimize göre başarımız artıyor veya sıradanlaşıyoruz.
Bu kitap üzerinden çıkartacağımız 21 noktaya gelin birlikte bakalım;
- Açık Olun
Kurbağanızı belirlemeden ve onu yemeye başlamadan önce hayatınızın her alanıyla ilgili neler başarmak istediğinizi tespit etmelisiniz. Açıklık, bireysel üretkenlikteki en önemli kavramdır. Bazı insanların birçok işi tez zamanda bitirebilmesinin bir numaralı nedeni, hedef ve gayeleri konusunda kafalarının berrak olması ve bunlardan sapmamalarıdır.
Hayatınızda kesinlikle ne istediğiniz konusunda %100 emin olun. İstediğiniz ne varsa kağıt üzerine dökün. Yazmaktan hep kaçıyoruz. Aslında yazılmayan şey bir süre sonra kafamızdan uçup gidecek.
- Her Günü Önceden Planlayın
Eskilerin şu sorusunu duymuşsunuzdur; “Fili nasıl yiyip bitirirsin?” Cevap, elbette; “Isırıp, lokma lokma mideye indirerek” olacaktır. Peki, “en büyük ve çirkin kurbağayı nasıl yersiniz?” Aynı yolla; onu adım adım etkinliklere bölerek ve ilk adımdan başlayarak.
Plansızlık, başarılı ve sıradan insanları ayıran en büyük etmenlerin başında gelir. Ünlü bir söz vardır ki; “23 saatinizin dolu geçmesini sağlayacak şey, bir saatlik bir planlamadır.” Hedeflerinizi yazın, planınızı hazırlayın ve sonra uygulamaya geçin. Hem kendinizi daha dinç hissedeceksiniz hem de başkalarına göre daha çok yol katedeceksiniz.
- Her Şeye 80/20 Kuralını Uygulayın
Zaman ve hayat yönetmini kavramlarının hepsi için de bize en yararlı olan 80/20 Kuralı’dır. Buna kaşifin adı uyarınca “Pareto İlkesi” de denir; İtalyan iktisatçı Vilfredo Pareto, konuya 1895 yılında değinmişti. Pareto’ya göre toplum, doğal bir şekilde , para ve güç bakımından tepedeki %20yi oluşturan “önemli azınlık” ile dipteki %80den oluşan “önemsiz çoğunluk” arasında bölünmüştür.
Bu kural hayatımızın her evresi için geçerlidir. Günlük olarak yapacağınız 10 iş varsa, bunlar içerisinden 2 tanesi hayatımızın geri kalan yüzde 80’lik kısmına etki edecektir. Diğer 8 iş ise geri kalan hayatımızın yüzde 20’sine etki edecektir. O 2 iş, sizin asıl kurbağalarınızdır.
- Sonuçları Hesaba Katın
Üstün bir düşünürün göstergesi bir şeyi yapmanın veya yapmamanın sonuçlarını kesin olarak tahmin etme kabiliyetidir. Herhangi bir iş veya etkinliğin potansiyel sonuçları onun siz ya da şirketiniz açısından ne denli önemli oluğunun esas belirleyicisidir.
Bir işe başlamak için veya bir işi yapacağınız zaman sonuçlarına bakın. Değerlendirin ve sonuçları önem arz eden işlerinize odaklanın. Hayatınızın geri kalanına en çok etkiyi hangisi yapacaksa onu en önceye koymanız, o iş için yatıp kalkmanız şarttır.
- Her zaman ABCDE yöntemini uygulayın
Bir işe girişmeden önce planlamaya ve öncelikleri belirlemeye ne kadar çok düşünsel yatırım yaparsanız, o kadar önemli işler yapar ve onları o kadar çabuk tamamlarsınız. Göreviniz sizin için ne denli önemliyse, onu savsaklamama konusunda da o denli motive olur ve kendinizi o denli işinize verirsiniz.
Bir gün içerisinde yapmanız gereken onlarca iş olabilir. Ancak bunlar içerisinde öyle işler var ki, onları birinci sıraya yazmanız ve sadece ona odaklanmanız şarttır. Bu iş o gün sizin yemeniz gereken en çirkin kurbağadır. Aynı zamanda kendinizde bir disiplin oluşturun ve o işi yapmadan başka bir işe geçmeyin.
- Sonuçları Önem Arzeden Alanlara Odaklanın
“Adım bordroda niçin yazılı?” Kariyerinizde tekrar tekrar soracağınız en önemli sorulardan biridir bu. Neden bordroda yer aldığınız ve sizden neyi başarmanız istendiği hususunda çok net değilseniz, elinizden gelenin en iyisini göstermeniz, yükselmeniz ve daha iyi ücretler almanız epey zor olacak demektir.
Şuan olduğunuz pozisyondan daha illerisini, daha iyisini aklınızdan çıkarmamak için aslında kendinize tekrar tekrar sormanız gereken şey budur. Ne istediğiniz konusunda, nerede olacağınız konusunda kendinize karşı net olun. Unutmayın “herkese ayak yapabilirsiniz, ama kendinize, asla!”
- Zorunlu Verimlilik Yasasına Uyun
“Zorunlu Verimlilik Yasası” der ki; “Her işi yapmaya zaman asla yetmez, fakat en önemli işleri yapmaya daime vakit vardır.”
Bir başka deyişle, göldeki her kurbağa ve kurbağa yavrusunu yiyemezsiniz. Fakat en büyük ve en çirkin olanını illa ki yiyebilirsiniz; bu da size şimdilik yeter.
Çevrenize bir bakın. Herkes, zamanın geçip gittiğinden, hiçbir şeye vakit kalmadığından şikayetçi. Herkes bir koşturmacanın içerisinde. Akşam gidilecek misafirlik, yemek organizasyonu, kına, düğün, maç derken zaman akıp gidiyor. 5 yıl sonra olmak istediğiniz yer için yapmanız gerekenlere öncelik verin.
- İşe Başlamadan Önce Doğru Dürüst Hazırlanın
İşleri savsaklamaktan vazgeçmenizin ve en az zamanda çok iş başarmanızın en iyi yollarından birisi de, işe başlamadan önce ihtiyaç duyacağınız şeyleri el altında bulundurmaktır. Tam anlamıyla hazır olduğunuzda, tetiği çekilmiş bir silahtan ya da yayda gerilmiş duran bir oktan farkınız kalmaz.
Çalışmaya başlayacağınız zaman, çayınızı kahvenizi veya başka gereçlerinizi yanınıza alın ve başlayın. Tam olarak hazır olmadığınız takdirde işinizi bırakmanız, odağınızın dağılması çok daha kolay olacaktır. Tam anlamıyla araçlarınızın yanınızda olduğundan emin olun.
- Ev Ödevinizi İyi Yapın
Bireysel üretkenlik ilkeleri içinde belki de en önemlisi, ev ödevinizi iyi yapmaktır. Öğrenmeniz gerekenleri iyi öğrenin ki, işinizi kusursuz surette yapabilesiniz. Belli tipte bir kurbağayı yemekte ne kadar mahir olursanız, o işi kapıp bitirmeniz de o kadar kolay olur.
Her zaman sonuçları önem arzeden noktalarda, bireysel gelişiminize önem verin. Yeteneklerinizi geliştirin. Bugün kullandığımız bilgiler birkaç sene sonra eskiyecek. Kendimizi yeniye, gelişime, değişime adapte etmezsek çürüyüp gitmemiz normal. Unutmayalım ki “büyümeyen bir fidan, kurumaya başlamıştır.”
- Özel Yeteneklerinizi Geliştirin
Harikasınız! Sizi, yaşamış tüm insanlardan farklı kılan özel yetenekleriniz var. Sizin de yiyebileceğiniz yahut yemeyi öğrenebileceğiniz kurbağalar var; öyle ki, bu eylem sizi neslinizin önde gelenlerinden biri yapabilir.
Dünya’da hiçbir insan veya varlık sıradan olarak, benzeri olarak dünyaya gelmiyor. Her insanın kendine özgü bir yeteneği var. Kimi insan güzel plan yapar, kimisinin matematik becerisi, bazısının da sözel yeteneği, müzik yeteneği vardır. Bu yeteneklerimiz doğrultusunda sadece ama sadece bizim yemek zorunda olduğumuz kurbağaları başkasına bırakmak, ertelemek kendimizin geleceğini karartmaktan başka bir şey değildir.
- Tıkandığınız Önemli Noktaları Belirleyin
Arzuladığınız yüksek üretkenlik ve başarı düzeyine erişmek yolunda kendinize soracağınız önemli sorular var. Yapmanız gereken her şeyde, onu ne hızla ve nitelikte yapacağınızı belirleyen sınırlandırıcı bir faktör bulunur. Sizin göreviniz, o işle ve ondaki ya da onunla ilgili bu sınırlandırıcı faktörü teşhis etmektir. O tek tıkanma noktasını açmak üzere tüm enerjinizi toplamalısınız.
Bu faktör herhangi bir şey olabilir; bir mentor bulmak, bir çizim yapmak, kağıt üzerinde düşünmek, belki bir kaynak, belki başka bir kurum ile iş paylaşımı yapmak vs. Unutmayın bu durum sizin işinizi bitirmek konusunda inanılmaz zaman kazandıracak. Belki de hayatınızın en önemli işlevi bu tıkanıklığın sebebini bulmak olacak. Küçümsemeyin!
- Her Bir Koltuğa Tek Bir Varil Alın
Eski bir deyiş vardır; “Fersahla işler zordur, ama milimle her şey çantada keklik!” diye. İşleri savsaklamaktan kurtulmanın en iyi yollarından biri de önünüzdeki yapılması gereken büyük işleri aklınızdan silmek ve atabileceğiniz tek ve küçük adımlara yönelmektir. Büyük bir kurbağayı yemenin en iyi yöntemi, lokmaları sırayla yemektir.
Unutmayın, hayatınızdaki en önemli işi, tek, ufak bir adım atarak başaracaksınız. Yapacağız tek şey görüş alanınıza kadar ilerlemek. O noktaya kadar vardığınızda yeni bir mesafe gidecek kadar görüş alanınız olacaktır, şüpheniz olmasın.
- Kendinizi İşe Koşan Siz Olun
Dünya, “birileri gelsin de, arzuladığım türden biri olmam için beni motive etsin.” diyen insanlarla dolu. Sorun şu ki, kimse onları kurtarmaya gelmeyecek. Bu insanlar, otobüs geçmeyen bir yerde otobüs bekliyorlar.
İnsanların sadece yüzde 2’sinin denetlenmeden çalıştığını biliyor muydunuz? Birinin başınızda durup, “bu iş ne oldu?, ne zaman bitireceksin?, ne zaman başlayacaksın?” gibi sorularla sürekli sizi takip etmesi, sizin de sıradan bir insan olduğunuzu gösterir.
İşte yukarıda bahsettiğimiz yüzde 2’lik kesime “lider” insanlar diyoruz.
- Bireysel Güçlerinizi Maksimize Edin
Bireysel performansın ve üretkenliğin hammaddesi fiziksel, zihinsel ve duygusal enerjilerde saklıdır. Mutlu ve üretken olmanın en önemli şartlarından biri, enerji düzeyinizi her daim gözetim altında tutmanız ve onu beslemenizdir.
Hangi işte olursa olsun, kişisel olarak gücünüz bir yere kadar sizi idare eder. Kendinize sağlıklı ve de üretken çalışabileceğiniz bir zaman dilimi ayarlayın. O vakitte her şeyi biraz kenara bırakın ve sadece işinize odaklanın. Elinizdeki işi bitiriş olmak, planınıza uymuş olmak sizi daha çok şevke getirecektir.
- Kendinizi Gayrete Getirin
Performansınızın zirvesine çıkabilmeniz için, kendi kendinizin amigosu olmanız gerekir. Oyunu en iyi şekilde oynayabilmeniz için de, kendinize menajerlik yapmak ve kendinizi teşvik edecek bir alışkanlık geliştirmek zorundasınız.
Günümüz insanının belki de en büyük sorunu, kendini yerinden kaldıramaz oluşu değil mi? Atalet üzerimize yapışıp kalınca yerimizden kalkasımız gelmiyor. Belki de gerçekten neslimizdeki en önde gelenlerden biri olacağız fakat dışardan bir itekleyici güç ararken, olduğumuz yerde kalıyoruz.
İstediğiniz şeyleri hayal edin, olmak istediğiniz bir yeri, almak istediğiniz bir araba, ev veya sevdiğiniz birinin size olan minnettarlığını. Zamanımız sınırlı, belki de hiçbirine vakit kalmayacak. Kalkın v eo istediğinizi alın.
- “Yaratıcı Savsaklama Tekniği”ni Uygulayın
Yaratıcı Savsaklama, bireysel performans tekniklerinin tümü içinde en etkili olanlarından biridir. O, sizin hayatınızı da değiştirebilir. Gerçek şu ki, yapmanız gereken her şeyi yetiştiremezsiniz. İlla ki bir şeyleri savsaklamanız gerekir! Daha küçük ve daha az çirkin kurbağaları yemeyi boş verin. Hepsinden önce, en büyük ve en çirkinlerine bakın.
Gün içerisinde yapmamız gereken o kadar fazla iş var ki. Bu işler hiçbir zaman bitmeyecek. Yarın da var olacak, diğer ay da, önümüzdeki sene de. Bu yüzden hayatımıza fark atacak olan işler için, küçük, geleceğimiz için etkisi daha az olan işleri savsaklmalıyız. Onları biraz ertelemeliyiz.
- En Zor İşi En Baştan Yapın
İşleri savsaklamama ve az zamanda çok iş başarmanın en iyi tekniklerinden biri, en zor işi öncelikle ele alarak çalışmaya başlamaktır. Kurbağa dediğiniz böyle yenilir.
Zaten küçük işleri her gün, herkes yapıyor. Hayatınızda bir fark yaratmak istiyorsak, en çirkin olan, en büyük kurbağayı en başta yemeliyiz. İşte o kurbağa bizi diğer insanlardan farklı yapacak olan şeydir. Çirkin kurbağayı yemeyi ertelememiz yine bizim zararımıza olacak çünkü sonra bayatlamış olarak yemek zorunda kalacağız.
- İşi Küçük Parçalara Bölün
Büyük ve önemli işleri savsaklamanın önemli bir sebebi de, onlara ilk yaklaştığınızda öylesine kocaman ve ürkütücü görünmeleridir. “Salam Dilimi” yöntemi, büyük bir işi küçük parçalara bölmenin en etkin tekniklerinden birisidir.
10 Km koşulacak bir maraton bile ufak bir adımla başlar. O kadar mesafeyi bir anda atlamak imkansızdır ama ufak adımlar ve tempolu bir koşu sizin yarışı kazanmanızı sağlayacaktır.
Oturup sürekli, “bu iş nasıl olacak, bu işi nasıl yapacağım” kısmında takılıp kalmanızın size hiçbir getirisi olmayacak. Ufak da olsa bir adım atmalısınız, devamı gelecektir emin olun.
- Kendinize Geniş Zaman Aralıkları Yaratın
Geniş zaman dilimleri yaratmak, belirli bir çalışma iradesini gerekli kılar. Gerçekten önemli işlerle ilgilenmek ve onları tamamlamak için bölünmemiş, geniş zaman aralıklarına ihtiyaç duyarsınız. Sizin böylesi yüksek-değerli, yüksek-verimli blok zamanları yaratma kabiliyetiniz, işinize ve hayatınıza anlamlı katkılarda bulunmak açısından hayati öneme sahiptir.
Eğer odaklı ve de verimli bir çalışma yapacaksak, elimizdeki işin bölünmemesi her zaman daha iyidir. Çünkü yarım bırakılan bir iş, aklımızın orada kalmasına neden olacak, yöneldiğimiz başka bir işe de tam olarak odaklanamamıza neden olacak. Bu yüzden kendinize o işi bitirmek için zaman aralığı yaratın.
- Kendinizde Aciliyet Hissi Geliştirin
Yüksek performanslı insanların dışardan bakıldığında belki de en belirgin özellikleri “eyleme dönük” olmalarıdır. Çok üretken olan insanlar; düşünmek planlamak ve öncelikleri belirlemek için kendilerine vakit ayırırlar. Sonra da hızla ve kuvvetle işe atılır, hedef ve amaçlarına doğru yol alırlar.
Ertelemek hastalığı belki de bir fırsatın elimizden kaçıp gitmesinin en başlıca sebebidir. Fırsatın değerini düşürür. Hele ki bu bir de alışkanlık halini aldığı zaman, her şeyi ertelemeye başlarız. Sonuç; sadece düşüncede kalmış, eyleme dökülmemiş bir çok güzel fikir. Sadece ertelediğimizden dolayı, milyon dolarlık bir fırsatı başka bir arkadaşımızın hayata geçirdiğini düşünsenize….
- Bir İşi Ele Aldığınızda Yalnızca Onunla Uğraşın
“Ye O Kurbağayı” Planlamanın, öncelik belirlemenin ve organize etmenin önünde bu basit kavram yatar. Yüksek performansın ve bireysel üretkenliğin anahtarı, sizin en önemli işi seçme, ona başlama ve bitirene kadar sadece ona odaklanma yeteneğinize saklıdır.
Aslında bir işe başladığınızda başka hiçbir şeye yönelmeden, odağımızı ve enerjimizi sadece ama sadece elimizdeki işe vermeliyiz. Aynı anda birden çok işe koşturmamız odağımızı dağıtacak, enerjimizi düşürecek ve o işin yapılma sürecini uzatacaktır. Hatta muhtemelen sıkılacak ve bırakacağız.