Ne tür bir insansınız? Normalde pozitif, iyimser ve neşeli misiniz? Kişilik özelliklerimiz, hayata bakma şeklimiz ve başkalarıyla çalışma konusunda ne kadar başarılı olduğumuzla gerçekten ilgilidir.
Kuşkusuz, “bardağın yarısı dolu mu, bardağın yarısı boş mu?” İfadesini duymuşsunuzdur. Bu ifadeyi görmezden gelmeye çalışsanız da hayata nasıl baktığınız, karşınızdakiyle işiniz hakkında konuşmanızda büyük bir rol oynayacaktır. Bu aslında bugün herhangi bir Network Marketing eğitiminde kritik öneme sahiptir.
Network Marketing’de temel nokta
Network Marketing’de işe alacağınız insanlarla konuşmanız bir doğal süreç haline gelmeli ve bu iletişim kurallarını kullanarak doğallığı büyük ölçüde sağlayabilirsiniz.
Karşınızdaki kişiyle konuşurken, tüm bunları içeren tecrübelerinizi düşünün:
- Tavırlarınız
- Konuştuğun şeyler
- Onlar hakkında nasıl konuşuyorsunuz
- Konuşma hızınız
- Konuştuğunuz konu
- Dinleme şekliniz
- Cevap verme biçiminiz
- Ne kadar ilgileniyorsunuz
- Ne kadar saygılısınız
Hayata nasıl baktığınız veya konuştuğunda ne hissedeceğinizden bağımsız olarak, olumlu ve inandırıcı olarak konuşmayı sürdürmeniz son derece önemlidir.
Empatinin önemi
Kişisel olarak nasıl hissettiğinizden bağımsız olarak karşınızdakinin Network Marketing işinize olan merakını ön koyuyorsanız, başkalarının hedeflerine ve isteklerine ulaşmalarına yardım etme konusunda gerçek bir istek duyuyorsanız, hevesli olmak zor değildir. Her zaman önce karşınızdaki kişinin isteklerine önem verin.
Bununla birlikte, insanları işe alma sürecinden empati de önemli bir rol oynar. Birisiyle konuştuğunuzda ve o kişi sizin kadar hevesli olmayabilir, o zaman çok zorlarsanız karşınızdaki size yabancılaşabilir ve arkadaş konumundan avcı konumuna geçebilirsiniz. Yani, her şey dengeyi kurmakla alakalı.
Karşınızdakine öncelik verin
Karşınızdaki insanla konuştuğunuzda, biraz güven ve sağlam bir pozitifliğe sahip olmanızı bekleyeceklerdir. Onlara yardım edecek doğru kişi olduğunu hissetmek isterler. Fakat eğer çok iyimser veya coşkuluysanız, bu kişi sizin farklı olduğunuzu hissedebilir ve sizinle konuşurken kendilerini rahat hissetmezler. Hatta sizden şüphelenmeye bile başlayabilirler. Bunu hiç yaşadınız mı?
Bu riskin üstesinden gelme şekliniz, sahte olmak değildir. Kendiniz olun ve başkalarının başarılı olmasına yardımcı olma konusundaki istekliliğinizden dolayı bu endüstrisinin bir üyesi olduğunuzu unutmayın. Tersine, konuştuğunuz kişinin iyimser ve iyimser olduğunu görüyorsanız ve tereddüt ederseniz, o kişiyi kaybedersiniz.
Sahte olmadan pozitif olun
Kulaklıklarında bir motivasyon kaseti varmış gibi veya olmadıkları gibi davranan insanlar görmüşsünüzdür. Bunu yapmanıza gerek yok. Sahte olmadan iyimser olabilirsiniz. Ve bu, bu yazıda anlamınızı istediğim en önemli şey istediğim şey. Sahte olmadan iyimser ve neşeli olabilirsiniz. Ve bunu potansiyel müşterinin ihtiyaç duyduğu şeyle dengelendiğinde başarılı olacaksın.
İyimserliğin ne olduğu konusunda çok net olun. “İyimserlik” iyi olanı görüyor. Bir konuda en iyi ışığı parlıyor. Ve “neşeli” olmak mutlu olacağın şeyleri bulmaktır.
Karşınızdakine gerçekten odaklandığınızda ve onların ihtiyaçlarını, isteklerini ve neleri istemediklerini açıkça belirlemeye çalıştığınızda, şüphesiz onlar için olasılıklar konusunda iyimser ve neşeli olmanıza yardımcı olacak ipuçlarını alacaksınız.
Karşınızdaki kişiyi çözdüğünüzde, sizi başarıya götürecek şey yine pozitifliktir
Şimdilik, bu yapabileceğiniz en açık ve basit şey. Ancak, gerçekten, bunu bir saniye düşünürseniz, neşeli olup olmadığınıza karar veren kişi sizsiniz. Örneğin, hava değil. Hava neşeli olup olmadığınıza karar vermez. Etrafınızdaki her şeyden bağımsızsınız ve kendi seçimlerinizi yapıyorsunuz. Fakat muhtemelen en önemli şey, görüşmenizi yaptıktan sonra potansiyel iş ortaklarınızla nasıl konuştuğunuzdur. Onları olumlu ve neşeli bir şekilde karşıladığınızdan emin olun.