Bir iş ve yanında birkaç başka projeye sahip olmak sizi tatmin ve aktif hissettirebilir. Ancak bu da sizin zaman ve enerji konusunda yetersizlik yaşamanıza ve bunları düzgün bir şekilde yönetebilmek için günlük yoğun bir mücadeleye girmenize neden olur.
Asıl peşinde koştuğu işi farklı olan ancak o işten geliri henüz faturalarını ödeyemiyor diye maaşlı işe giren insanlar var. Maaşlı işe girmeden önce yaptıklarını(kendi işleri için) yapabilmek için çok daha az zamanları ve enerjileri kalmasına rağmen şaşırtıcı bir şekilde, zaman yokluğunu gerçekten akıllıca kullanabilen bir çoğunluk var. Bu durum bizim kendimize bunun nasıl olabildiğini sormamızı sağladı. Öz eleştiri, bu sorularımızın cevaplarını açığa çıkardı ve bizi bunları sizlerle paylaşmaya itti. Çünkü bunlar, sizin hayatınızda da var olabilir.
İşte verimliliği engelleyen 7 alışkanlık:
Ertelemek ve belirsizlik. Yanlış seçim yapma ve bilinmeyenden korkmak herkesi kararsızlığa itebilir. Bu kararı vermediğiniz her saat, refahınız ve günlük verimliliğiniz üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Hoş olmayan veya sıkıcı bir görevi önce bitirmek, günün daha basit görevlerini tamamlamayı kolaylaştırır.
Çoklu görev. Tüm çabalarımızın % 20’sinin toplam sonuçların %80’ini verdiğini belirten Pareto ilkesini duydunuz mu? Bu prensip maksimum verimlilikle tanımlanan meşhur “akış durumu” ile ilgilidir. Çoğu zaman insanlar, o akış durumuna ulaşmak için bir görevi baştan sona bitirmekten daha fazla zaman harcarlar. Çoklu görev ile bu amaçtan uzaklaşırsınız, çünkü bir aktiviteden diğerine geçiş yapmak momentum kazanmayı zorlaştırır.
Öğrenilenleri uygulamamak. Bir alışkanlık edindiğiniz ve bildiğiniz şeyleri uygulamamak temel olarak hiçbir şey yapmamak demektir ve kötü bir alışkanlıktır. Photoshop’u öğrenmek istediğinizi ve 5 saatlik bir eğitici videoyu izlemeyi kararlaştırdığınızı varsayalım. İzlerken, videodaki araçları kullanmaya çalışın ve programı kendiniz deneyimleyin. Bilgi; videoyu izlemekten ve program için öğrendiklerini daha sonra uygulamaktan çok o an yaptıklarınla hayatına kalıcı olarak dahil olur.
Bir amaç olmadan uyanmak. İnsanların çoğu, oto-pilotta, rutine bağlamış ve günlerini planlamak için zaman ayırmadan hayatlarını yaşıyorlar. Teknoloji işe yaramıyor çünkü sosyal medya bizi kendimize karşı bir kayıtsızlık durumuna ve önemsiz konulara olan ilgisi ile bizi kendisine çekiyor. O gün yapmak istediğiniz bazı açık şeyler belirleyip plana döktükten sonra, zihniniz amacınıza hazır olacak ve daha az dikkatiniz dağılacaktır.
Farklı şeyler yapmaya çalışmamak. İşleri bitirmek için daha yaratıcı yollar bulmaya çalışmaksızın aynı şeyi yapma alışkanlığı, potansiyelinizi sınırlandırabilir. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek ve problemleri çözmek için sürekli olarak evrim geçirip yaratıcı yollar bularak bu evrim seviyesine ulaşmıştır. Okuma veya yazma hızınızı geliştirmeye odaklanmanız gerekiyorsa, bir günde ne kadar daha fazlasını yapabileceğinizi düşünün. Yapabileceğiniz en iyi şey açık fikirli olmak ve yeni durumlara uyum sağlamaktır.
Uyku eksikliği. Ne yapıyor olursanız olun, çok yorgun iseniz, işiniz daha uzun sürecek ve odaklanmanız daha zor olacaktır. Uyku eksikliği aslında IQ’yi düşürür. İşleri aksatmak ve günün boşa gitmesine izin vermek istemesen de, ihtiyacın olan uykuya odaklanmamak çok yanlış bir seçimdir. Ertesi gün uyandığınızda, yeniden şarj olmuş hissedeceksiniz ve işlerin yapılması daha kolay olacaktır.
Fiziksel aktivite eksikliği. İnsanlar fiziksel aktivitenin önemini küçümser. Uzun zaman önce, çoğu insan avlanmaya ve toplamaya çok çaba harcadı. Günümüzde fiziksel aktivite isteğe bağlıdır, ancak çoğu doğal bir anti-depresan olarak görülmektedir. Egzersiz yaparken, beyniniz serotonin salgılar, bu da ruh halini yükseltmeye ve stresin daha kolay idare edilmesine yardımcı olur. Stresle yapıcı bir şekilde uğraşmak, ilerlemenize engel olan şeylerin üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.
Verimliliğinizin sonuçlarını düşünmeden kötü alışkanlıklara yönelmek kolaydır. Kendiniz üzerine öz eleştiri yapmak; alışkanlıklarınızı gözden geçirmenin ve doğru şeyleri yaptığınızdan emin olmanın, ayrıca yanlış olanları da yapmamanın harika bir yoludur. Bir şey yaparken doğru olanı yapmaya daha çok dikkat etmek, daha zahmetli olduğu anlamına gelmez.