Her ne iş yaparsanız yapın onu daha sonra değerlendirmek gereklidir. Bir girişimci olarak networke katılmadan önceki işinizde de, yılın her çeyreğinde ve her ay değerlendirme yapılıyordu. Ülkeler de, şirketler de senenin belli zamanlarında değerlendirme yaparlar.
Network Marketing bir tür girişimcilik işi, kendi işiniz ve upline’iniz sizin patronunuz değil. Bu yüzden sizin yaptıklarınızı gözden geçirmek onlar için çok zor. Kendinizi bir çalışan gibi görürseniz, Network Marketing’de asla finansal özgürlüğe ulaşamazsınız.
Network Marketing yolculuğunda hedefleriniz, en temel ve en önemli şeydir.
Çünkü Network Marketing çok fazla öznellik içerir. Duygular, hisler, motivasyon, ilham ve bir savaşçıya dönüşmek gibi pek çok şeyi bünyesinde barındırır. Ve tüm bu şeyler Network dünyasındaki en temel şey olan hedefleriniz için birer destek unsurudur. Ve sizin hedefleriniz en temel ve önemli bir konudur. Bu yıl ne kadar para kazanacağınız ve bir merkezden ya da çoklu bir merkezden ne elde edeceğinizle ilgilidir.
Eğer networke katılmadıysanız ve hala bir yerde çalışıyorsanız veya networke katıldınız ama hala çalışan kafasından çıkamamışsanız bir girişimci değilsinizdir. İşinizi ve monoton işe git-eve dön hayatınızı geride bırakamamışsınız demektir. Değişimi yakalayamamışsınız demektir. Networke katılıp zengin olmayı istememişsiniz demektir.
Bu yolculuğa firmanızla başladınız. Sizin üst-basamaklarınız zengin olabilir. Sizden daha fazla para kazanabilir. Yaşamak ve yakınlarıyla paylaşmak herkesin hayalidir. Maddi özgürlük, pahalı saatleri arabaları ve evler almak sizin hayalinizdir. Bu yüzden bu işe katıldınız. Ve bu size haftalık hedefler olarak yansıyor. İşe yeni girmiş olsanız da, daha önce katılmış olsanız da bu herkes için aynıdır.
Haftalık hedefinizi gerçekleştirmediğinizde kendinize bunun nedenini sormalısınız. Sizin gelişmenize yardımcı olacak bir mentor bulun ve onun dediklerini aynen uygulamak için söz verin. Ve eğer bir hafta bile hedefimi gerçekleştiremezseniz, bir kere bile olsa mentorunuzu hayal kırıklığına ve moral bozukluğunu itmiş olursunuz. Çünkü bir hedef, bir TAT sizin mentorunuza verdiğiniz bir sözdür. Kendinizi adamış olduğunuz mentorunuza karşı, sizi desteklemesi için bir sözdür.
Ve bu hedef sizi tanımlar.
Kim olduğunuzu, o hafta ne kadar çalıştığınızı, çabaladığınızı başardığınızı olduğu gibi tanımlar. Tavrınızı, karakterinizi ve tutkunuzu tanımlar. Yaptıklarınızla söylediklerinizin örtüşüp, örtüşmediğini tanımlar. Bu maymun görür ve maymun yapar doktrinidir. Bunu kendi takımınız için de kopya edebilirsiniz. Bu amaç biriciktir ve sizin 7 gün boyunca varlık sebebinizdir. Kendinizi konforlu alandan çıkarmalısınız ve zorlu bir mücadelede olmalısınız.
Gözyaşının olduğu bir nokta, başaramazsanız mohvolduğunuz; başarırsanız ise zaferi kutladığınız bir yer. Kutlayabilirsiniz ama aynı zamanda kendinize karşı sert olmalı ve neden başaramadığınızı sormalısınız. Ve kendinize, mentorunuza aptalca bahaneler ileri sürmemelisiniz. ‘’Ah gazetede olumsuz bir makale vardı’’ gibi bahaneler… ‘Ah festival zamanına denk geldi. Alt-basamağımdaki kişi evlendi, üst-basamağım evlendi.’’ gibi bahaneler…
Farketmez!
Haftanızı planlamalısınız ve her türlü durumu hesap etmelisiniz. Yoğunluğunuzu değiştirin, modunuzu değiştirin ve önce kendinizi en çok zorladıktan sonra, alt-basamaklarınızı zorlayın. Pek çok insan hedeflerini gerçekleştirmenin yolunun, diğer insanları zorlamak olduğunu sanıyor. Kendinizi en çok zorlamadığınız müddetçe kimseyi zorlayamazsınız.
Unutmayın;
“Kendinize karşı sert olduğunuz müddetçe başkalarına da olabilirsiniz.’’
Networke geldiniz ve bu çok heyecan verici.
Okumanız gereken kitapları okuyor, izlemeniz gereken videoları izliyorsunuz; ‘’Vay canına bu harika. Bu işe bayıldım, inanılmaz!’’ diyorsunuz. Ama hiçbir şey yapmıyorsunuz. Kıçınızı kaldırmalı ve pazarlık konusu yapılmayacak bir şeye sahip olmalısınız. Bu sizin haftalık hedefiniz. Ve hedefinizi planlamak bir düşünme sürecini, mentorunuza danışma ve strateji geliştirmeyi gerektirir.
Sağınızdakileri ve solunuzdakileri anlamalısınız, takımınızın diğer genişliklerini bilmelisiniz. Pazarınızı ve pazarınızın durumunu bilmelisiniz. Bayram, Ramazan, yeni yıl veya Yeni Çin yılı da olsa, Google araştırmaları kötü olabilir, sizinle rekabet etmek isteyen başka bir şirket olabilir.
Bunların hepsini anlamalısınız!
Oturduğunuz yerden ‘’Tamam, bunlar benim haftalık hedeflerim ve alt-kollarımı daha çok zorlamalıyım’’ diyerek bunu yapamazsınız. Düşünmelisiniz, planınız olmalı. Geriye dönüş planınızda olmalı.
B planınız hatta C,D E ,F planınız olmalı. Haftanın ortasına, çarşamba gününe geldiğinizde bir şeyler yanlış gidiyorsa, hedefiniz ki sizin için o hafta varlık sebebiniz olacak kadar ciddidir, gerçekleşmiyorsa; kendinizi sürekli konforlu alanınızın dışına atmalısınız. O hedefiniz dışında hayatınızdaki hiçbir şeyin kıymeti olmamalı. O hedef sizi ve organizasyonunuzu tanımlar.
Hedeflerinizi gerçekleştirdiğinizde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Harika hissediyorsunuz, daha iyi bir lider oluyorsunuz. Gelecek hafta sizin organizasyonunuz için daha iyi oluyor. Bundan emin olabilirsiniz. Whatsapp durumunuzdan ya da telefonunuzdaki sesinizden haftalık hedefinizi gerçekleştirip gerçekleştiremediğinizi anlayabilirsiniz. Ve herkes başaramadığı hedeflerden kaçar.
Bu, planı tuttur ya da öl meselesidir. Eğer organizasyonunuz düşüşteyse orada kesinlikle haftalık hedef dikkate alınmıyor demektir. Network pazarlama ayrıca, harika pek çok şeyi barındırır. Motivasyon, kişisel gelişim, belli zamanlarda gerçekleştirilen ve hayat değiştiren şirket toplantılarını barındırır.
Harika alt-kollarınızın olması, organizasyonunuz, sevgi, kardeşlik, eğlence, maddi özgürlüğün tadını çıkarma, özgür ve savaşçı olmak harika şeyler ama hepsi bir noktaya çıkıyor. Hepsi haftalık hedeflerinizi gerçekleştirmeye bağlı. Haftalık hedefleriniz pazarlık konusu olamaz.
Kişisel gelişim sizinle ilgilidir. Maymun görür, maymun yapar! Haftalık hedeflerinizi gerçekleştirmemek için bir mazeretiniz yok! Düşüncelerinizi yenileyin, amaçlarınızı tazeleyin ve hedeflerinizi ciddiye alın!