Gün içerisinde bir bardak enerjimiz olur onu neye harcayacağımızı çok iyi seçmeliyiz. Çünkü elimizde olan ve yaşayabileceğimiz tek zaman dilimi “şuan”dır. Ve geleceğimizi de şekillendirecek olan şeyler yine bizim şuan yaptıklarımızdır. Hareketlerimizi şekillendiren şey ise tamamiyle bizim ruh halimiz, yani enerjimizdir.
Hatta bu konu ile ilgili bazı deneyler yapılmıştır. Deneyde, iki ayrı çiçek ayrı yerlere konulduktan sonra birine güzel sözler, sanki çok sevdiğiniz biriyle konuşur gibi; diğerine ise negatif, nefret dolu sözler söylenmiştir. Güzel sözler söylenen çiçek gayet sağlıklı bir şekilde büyümüştür. Ancak diğer çiçek kısa bir süre sonra kurumuştur.
Aynı deneyi, Japon bilim adamı Dr. Masaru Emoto’da su için yapmış ve karşılaştıkları sonuç muazzam olmuştur. Pozitif cümleler söylenen su vücudumuz için en yararlı kıvama gelmiştir. Diğer negatife maruz kalan su ise giderek saflığını kaybetmiştir(molekül yapısı bozulmuştur).
Kendimizi pozitife maruz bırakmalıyız
Buradaki en önemli nokta ise insan vücudunun %72si sudan oluşmaktadır. Ve dolayısıyla aynı etki insan içince geçerlidir. Yani çiçeğe suya etki eden şey insana da etki eder. Kendimizi negatif şeylere maruz bırakırsak negatif oluruz ama pozitif şeylere maruz bırakırsak pozitif oluruz.
Pozitif düşünmenin önemini, Brian Tracy ünlü “Ye O Kurbağayı! “ kitabında çok güzel bir şekilde açıklamıştır. Bazı kısımlarına birlikte bakalım:
Pozitif yada negatif, duygularımızın yüzde 95ini, dakikalık bazda kendinizle nasıl konuştuğunuz belirler. Kendinizi nasıl hissettiğinizi belirleyen, başınıza nelerin geldiği değil, başınıza gelenleri sizin nasıl yorumladığınızdır. Motive olmanız ya da motivasyonunuzun kırılması, enerji yüklemeniz yada enerjinizin boşalması, neredeyse tümüyle olayların sizin açınızdan nasıl görüldüğüne bağlıdır. Motivasyonu korumanız için, onulmaz bir iyimser olmaya karar vermiş olmanız gerekir. Etrafınızdaki durumlara ve insanların sözlerine, eylemlerine ve tepkilerine olumlu karşılıklar vermeye kesinlikle kararlı olmanız gerekir.
Sen de yapabilirsin
Motivasyonunuzu korumak için kendinize sürekli deyin ki: Başarabilirim! Başarabilirim! İnsanlar size nasıl olduğunuzu sorduklarında “kendimi harika hissediyorum “ deyin. Sorunlarınızı asla başkalarıyla paylaşmamalısınız, çünkü; insanların yüzde 80’inin zaten umrunda değildir bu, kalan yüzde 20 ise, bu sorunlara düşmüş olmanızdan dolayı sevinç duyarlar. İyimser olabilmek için üç özel davranış vardır. Bunlar;
- İyimserler her durumun iyi tarafına bakarlar.
- İyimserler bir engel ya da zorluktan çıkarılacak kıymetli bir ders ararlar.
- İyimserler her sorunun çözümünü ararlar.
Bir çok hata, negatif ve sinirliyken yapılır. Bir çok suç kendi kontrolümüzden çıktığımızda gerçekleşir. O anda yapmak istemezsiniz ama hiç farkında olmadan olaylar gerçekleşmiş olur. Oysa mutluyken verilerin kararlar, mutsuzken ve sinirliyken verilen kararlara göre % 60 oranla daha isabetlidir. Bu bir istatistiktir.
Hedeflerinizi ve ideallerinizi sürekli olarak zihninizde canlandırdığınızda ve kendinizle hep olumlu şekilde konuştuğunuzda, kendi işinize kilitlenmiş ve enerjik hissedersiniz. Çok daha özgüvenli ve yaratıcı olduğunuzu farkedeceksiniz.