Her insanın kendinde doğuştan getirdiği birtakım yeteneklerinin olduğunu biliyoruz. Kimileri bunun farkına varıp yeteneklerinin üstüne giderek başarılı olurken kimileri bu yeteneklerinin farkında bile olmaz. Burada söz konusu olan yeteneğin tek başına geçerli bir ölçüt olmamasıdır. Başarı için hepimizin bildiği ama uygulamadığı birtakım kurallar olduğu aşikârdır.
Bütün başarılı insanlar yeteneklerinin düzenli çalışmayla geliştirilebilir bir şey olduğunu söylemektedir. İnsanları profesyonel ve amatör olarak ayıran çizgi işte tam olarak burada yani işlerine ayırdıkları zamanda gizlidir. Başarı için diğer önemli bir kriter ise senden daha başarılı olan birine danışmaktır. Bunun en büyük faydası ise tecrübeli birini izlerken varacağınız yere daha kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Çok okunan “Hindiler ve Kartal” hikâyesini pek çoğumuz duymuşuzdur:
Hikâye hindilerin gökte uçan kartala bakarak ona özenip acaba biz neden uçamıyoruz diye sorgulamalarıyla başlar.
İçlerinden birisi öne çıkarak:
-Kanatlarımız olduğu halde uçamamız gerçekten ilginç bir olay demiş. Gelin biz bunu bir kartala soralım demiş. Bir grup hindi zor yoları aşarak biraz da tedirgin bir şekilde de olsa kartala danışmaya gitmişler.
Kartal bakar, bizim hindiler pek bir hevesli olunca kabul etmiş. Belli bir süre kartal, nasıl uçmaları gerektiği konusunda uygulamalı olarak hindilere ders veremeye başlamış. İlk zamanlarda bayağı zorlansalar da daha sonra gayet güzel bir şekilde uçmayı başarmışlar. Başarmışlar başarmasına da en sonunda, kartala teşekkür edip yürüyerek eve geri dönmüşler.
Aslında bu hikâye bizlere kendi yeteneklerimizin farkına varmamız gerektiği, bunu daha da geliştirmek için danışmamızın önemini ve öğrendiğimiz şeyin kalıcı olması için uygulanmasının gerekliliğini göstermektedir. Uygulamadıktan sonra bilgiyi öğrenmek ne işimize yarar ki? Bu hayatımızın her anında böyledir. Çevremizde “Ben bunu biliyordum aslında… Evet şurada öğrenmiştim bunu ama yapmadık işte… ” gibi konuşan insanların sayısı çok fazladır. Belki bunlardan biri de biziz. Herkesin kanatları var ama onu kullanmadıktan sonra uçanlara bakıp ağlamak bir şey değiştirmez.
Network Marketing sektöründe de durum tamamen aynıdır. Başarı dediğimiz konu tamamen kişisel bir şeydir. Bir ürün aldık diye, bu ticarete girdik diye zengin olmayı beklememeliyiz. Zaten bu yanlış beklentilerimiz yüzünden başarısız konumdayız. Tanıtım konusunda, takip konusunda kendimizi geliştirmek tamamen bizim elimizde. Doğru olanı öğrendikten sonra onu uygulamak tamamen bize bakıyor. Kişisel olarak kendimizi geliştirdiğimiz zaman, başarı da bizi takip edecek, emin olun.
Hikayemizi Tony Robbins’in muhteşem sözüyle bitirelim;
“Hayatlarımızı biçimlendiren, ara sıra yaptığımız şeyler değil, sürekli olarak yaptığımız şeylerdir.”