Hayat akıp gidiyorken başkalarının ve de sevdiklerimizin hayatlarına ne kadar dokunabiliyoruz? Onların hayatları üzerinde ne kadar etkiye veya nasıl bir etkiye sahibiz?
İnsanın hayatı boyunca etkilendiği, onun hayatında çok büyük etkisi olan birkaç isim vardır. Asıl önemli olan ise etkilediğimiz hayatlardır. İnsanlar ve hayatları üzerindeki bıraktığımız etki doğrultusunda ilerlerken hayat, bu etkinin negatif mi yoksa pozitif mi olduğu da çok önemlidir. İş hayatınızda ve özel hayatınızda insanları ne kadar önemsiyorsunuz? Organizasyonunuza giren insanların kendilerini bulmalarına,hayallerini gerçekleştirmeye yardımcı olmaya çalışıyorsanız ,hem takımınızın hem de kendinizin büyüdüğünü en kısa zamanda göreceksiniz.
Çoğumuzun bildiği deniz yıldızı hikâyesi bu konuda bizlere güzel bir örnektir:
Bir yazar sahilde sık sık yürüyüşe çıkıp, bu süreçte makalelerini yazarmış. Bir gün yürüyüşü sırasında bir adamın oyun oynar gibi hareket ettiğini görmüş. Genç adamın hareketleri onu gülümsetmiş ve ona doğru hızla yürümeye başlamış. Yaklaşınca farketmiş ki genç adam oyun oynamıyordu. Kıyıya kadar koşup yerden bir şey alıyor ve onu denize atıyordu.
Genç adama iyice yaklaşıp sorar;
-Günaydın, ne yapıyorsun?
Toplamaya ve topladıklarını hızla denize atmaya devam eden genç adam;
– Denize, deniz yıldızlarını atıyorum.
Yazar;
– Denize, deniz yıldızlarını neden attığını sorabilir miyim?
Genç adam;
-Gün doğmuş, deniz geri çekilmiş. Eğer onları atmazsam ölecekler.
Yazar:
-Fakat genç adam biliyor musun deniz kilometrelerce devam ediyor. Ve sahilde milyonlarca deniz yıldızı var. Bunların hepsini kurtarman imkânsız bir şey.
Genç adam saygıyla dinledi. Eğildi ve yerden bir deniz yıldız daha aldı. Ve onu da dalgaların arkasına okyanusa attı.
Ve ekledi genç adam:
– Bu bir tanesi için etkili oldu.
Genç adamın bu cevabı yazarı altüst etmişti. Eve dönünceye kadar dediklerini düşündü. Sonunda anlamıştı. O genç adam hayatın sadece geçip gitmesini izlemiyor aynı zamanda elinden geldiğince, ileriye dönük bir bakış açısı ile bir canlının hayatında etki bırakmak istiyordu.
Network Marketing, sadece iki iş ortağı seçme işi değildir. Bu sektör, samimiyet, ilgi, çalışma ve sabır gerektirir. Doğru olanı görüp, insanlara da bunu göstermektir. Takımınıza girecek bir kişi için, “Aman, bırakırsa bıraksın, ne olacak ki?” gözüyle bakmayın. Nereden bilebiliriz ki o bir kişinin on bin kişilik takım kurmayacağını? Şehir dışında kurulan ufak bir takımınız olduğunu düşünün. Belki onların yanına gidip geçireceğiniz 2 saatlik bir süreç o insanların fikirlerini tamamen değiştirecek.
Hepimiz bu dünyaya bir fark yaratmak için geliyoruz. İlk anne ve babalarımızın kahramanları oluyoruz mesela. Daha sonra bizi farklı kılan bu şeylerden vazgeçiyor kendimiz dışında kimseye bir faydamızın dokunmasını istemiyoruz. Hayatı anlamlı kılan aslında o denize attığımız ve can verdiğimiz deniz yıldızlarıdır. Vakit varken denizyıldızlarını denize atmayı unutmayın.
Hikayemizi başarılı insanların bakış açısını anlatan şu sözle bitirelim;
“Rüzgarın nasıl estiği fark etmez. Farkı yaratan, kanatlarınızı nasıl açtığınızdır.”
