Bir bireyin iş görüşmesine hazırlanması ve yapmış olduğu iş başvurusu iş hayatı için atılacak en büyük adımlardan biridir. Ancak unutulmaması gereken nokta da doğru işin çok para kazanılan iş değil, kişinin bilgi ve yeteneklerini en iyi şekilde kullanabileceği ve yapmaktan mutluluk duyacağı iş olduğudur. İnsanın hayatında en önemli kararlarından biri belki de en önemlisi, nasıl bir işte ve nasıl bir şirkette iş hayatına başlayacağıdır. Çünkü hayatımızın 20–25 yılını ve günümüzün 3/2’sini geçirdiğimiz yer ve bu yerde yaptığımız iş, özel hayatımızdan psikolojimize kadar hem davranışlarımızı ve hem de aldığımız tüm kararları etkilemektedir. Bu sebeple iş hayatımıza “doğru işi” seçerek başlamamızda fayda var.
Olumlu bir iş görüşmesi sonrasında iş ile ilgili kesin kararımızı verirken işin ve şirketin kendimiz için “doğru” iş veya şirket olduğundan emin olmalıyız. Yanlış bir işte başlamak, iş hayatımızın ilk zamanlarını boşa geçirmemize ve belirli bir süreden sonra da iş değiştirmenin zor olmasından dolayı, günümüzün büyük bir kısmının tatminsiz ve mutsuz bir şekilde geçirmemize neden olur.
Şirketler açısından ise işe alma süreci yaptığı işin kalitesini gösteren önemli bir süreçtir. Bu nedenle, işe alınacak elemanların seçilmesinden iş teklifinin yapıldığı süreye kadar geçen zaman içerisinde şirketin atacağı adımlar ve vereceği kararlarla kurum kültürüne uygun ve motivasyonlu elemanlar seçerek maddi olduğu kadar manevi olarak da kâr sağlar.
İş görüşmeleri grup ve bireysel mülâkatlar olarak iki ana şekilde yapılabilir. Hem grup hem de bireysel mülâkatlarda çok çeşitli teknikler kullanılır.
İş görüşmesi denince akla ilk olarak iki kişi arasında geçen ve soru cevap şeklinde ilerleyen görüşmeler gelir. Bu tarz görüşmelere bireysel mülâkatlar denir. Ancak birden fazla görüşmecinin veya adayın bulunduğu toplu mülakatlarda yapılmaktadır. Her iki görüşme çeşidindeki davranış ve tutumlar farklıdır ve biri için doğru olan diğeri için yanlış olabilmektedir.
Ancak unutulmaması gereken: Şirketlerin, adayların güçsüz veya eksik yönlerini tespit etmek üzere değil, kendileri için uygun bir çalışan seçmek üzere görüşme yaptıklarıdır.
Bireysel mülâkatlarda, şirketler bir aday ile iki-üç veya en fazla dört görüşme yapmaktadır. Alınacak kişinin, işin niteliğine ve pozisyona bağlı olarak bu görüşme sayısı artabilmektedir.
İlk görüşme; adayın genel olarak tanınması, isteklerinin ve yapısının aranan niteliklere uyup uymadığının anlaşılmaya çalışıldığı görüşmedir. Bu görüşmelerde, görüşme yapan kişi ya da kişiler adayı kendi hakkında konuşturmaya çalışır. Bunun yanında ilk görüşmede adaya firma ve iş hakkında kısa bilgi de verilir. Bu görüşmeleri insan kaynakları tek başına yapabildiği gibi ilgili pozisyonun ilk amiri veya müdürü de katılabilir. Bu görüşmeler on beş-yirmi dakikalık kısa görüşmelerdir.
İlk görüşmede başarılı olan adayları daha detaylı tanımak için ikinci görüşmeler yapılır. Burada; adayın kendini tanıtması yanında firmanın, pozisyonun ve yapılacak işin niteliği ile ilgili konular üzerinde daha detaylı konuşulur. Bunlar kırk beş dakika ile bir buçuk saat arasında sürebilen uzun mülâkatlardır.
Mülâkatlar sırasında hem şirketler için hem de adaylar için adı konulmamış, yazılı olmayan bazı kurallar vardır. Her iki tarafında bunları bilmesi ve uygulaması ile görüşmedeki başarı şansı artar.
Yaklaşım Tarzınız
Kendine güvenen bir duruş ve yine güven telkin eden bir tokalaşmanın olumlu etkisini sakın unutmayın. Kendine güvenen, yaptığı işi bilen ve kaliteli bir aday olduğunuzu sözleriniz kadar duruşunuz ve konuşmanızla da ifade etmelisiniz.
Ses tonunuz kolay duyulabilir ancak çok yüksek olmayan bir ses tonu olmalıdır. Ne yavaş ne de karşı tarafın sizi izlemesini zorlaştıracak kadar hızlı konuşun.
Konuşurken vücudunuzun ve yüzünüzün görüşmeye katılanlara dönük olması ve göz temasının sağlanması siz konuşurken karşı tarafın dikkatinin size toplanmasına ve hem sizin hem de karşı tarafın konsantrasyonunun bozulmasına engel olur.
Rahat ve dik bir şekilde oturun. Aşırı mimik veya el kol hareketlerinden kaçının.
Konuya göre yüz ifadenizi ayarlayın. Yeri gelince gülümseyin ve çok ciddi bir şey konuşuluyorsa da ciddi bir şekilde karşı tarafa odaklandığınızı belli edin.
Görüşme sırasında sizin olduğu kadar karşı tarafında benden diline dikkat edin. Buna göre sorularınızı ve cevaplarınızı ayarlayın. Ancak görüşmeyi yapanın her hareketinden bir anlam çıkartarak tedirgin olmak da yanlıştır. Sadece süreklilik gösteren hareketlerine dikkat edilmelidir.
Soruları Cevaplarken
Görüşme sırasında sorulan sorulara açık ve dürüst cevap vermeniz, belki de gelecekte işvereniniz olabilecek kişilerle şimdiden güvene dayalı bir iletişim kurmanıza yardımcı olacaktır.
Çok uzun ve sonu gelmeyen, karmaşık cümleler kurmayın kısa, soruya tam karşılık gelen bir cevap verin, gerektirmedikçe; “Evet-Hayır” şeklinde kestirme cevaplardan ve “eeee”, “aaa” şeklinde boşluk doldurma sözcüklerinden mümkün olduğunca kaçının.
Sorulara cevap vermek için acele etmeyin. Eğer kafanızda cevabı tasarlamak istiyorsanız suyunuzdan bir yudum alıp cevap verin. Cevap vermeden önce kısa bir duraklama yapmanız sizin açınızdan olumsuz olmaz. Ancak duraksamanın uzamamasına dikkat edin.
Cevabını bilmediğiniz sorularda bunu dürüstlükle itiraf edin ama bu tarz durumların mümkün olduğunca az olmasına da dikkat edin. Hiç beklemediğiniz sorularla karşılaştığınızda da mümkün olduğunca rahat şekilde cevaplamaya çalışın.
İş görüşmesi sonunda görüşme sizce iyi geçmemişse bile görüşme yerinden güler yüzlü ve soğukkanlı olarak ayrılın.