Kısa hikayeler bölümümüzde bu defa bir şeyin değerini nasıl bileceğimiz üzerinde duracağız. Değerli yüzük hikayesi, bize bilginin önemini anlatır. Çünkü bilginin, insanı farklı kılan insanı yücelten bir tarafı vardır. Bildikçe bildiklerini uyguladıkça değişir insan. Değişmeyen her şey ise sönüp gitmeye mahkumdur.
Kısa Hikayeler – Değerli Yüzük Hikayesi
Değerli yüzük hikayesi, genç bir adamın yaşlı ve bilge kişilerle ilgili olumsuz düşüncelerini ustasına anlatmasıyla başlar. Bunu gören ustası ona bir ders vermek ister. Genç adamı yanına çağırır ve parmağındaki yüzüğü eline vererek şöyle der:
- “Şimdi, pazara git ve bu yüzüğü bir altına sat.”
Genç adam ustasının verdiği yüzüğü aldı ve pazara satmaya gitti. Fakat kimse yüzüğe on gümüşten fazla vermiyordu. Sonunda umutsuzca ustasının yanına gitti ve olanları anlattı. Ustası yüzüğü uzatan çırağın elindeki yüzüğünü almayarak ona yeni bir görev verdi:
- “Şimdi kuyumcuya git ve bu yüzüğün fiyatını öğren.”
Kısa Hikayeler – Sihirli Bir Dokunuş Hikayesi >>
Genç adam bu seferde kuyumcunun yolunu tuttu. Kuyumcu ona: “Bu yüzük için bin altın verebilirim.” dedi. Genç adam kuyumcunun verdiği cevap karşısında şaşkınlığını gizleyemeyerek heyecanlı bir şekilde ustasına olanları anlatmaya gitti. Ustası, genç adama asla unutamayacağı bir ders verdi:
“Dünyadaki her varlığın gerçek değerini anlaman için çok çalışıp, okuman o işin uzmanı olman gerekir. “
Kıssadan Hisse
Değerli yüzük hikayesi bize bir şeyin değerini, o şey hakkında bilgili olan birinin anlayabileceğini anlatmaktadır. Bir işin amatörü veya uzmanı olmanın da yolu buradan geçiyor. Gerçek değeri meydana getiren şey ise şüphesiz harcanan zaman ve verilen emektir. Kendi işinizin değerini oluşturacak olan sizlersiniz. Bu değeri işinize, eğitimimize verdiğimiz önem doğrultusunda oluşturacak olan sizlersiniz.