Pek çok insan, Network Marketing’e yeni başlayan kişilerin karşılaşacağı zorlukları soruyor. “Özellikle de insanları nasıl ikna edeceğiz?” sorusu kafalarında çok büyüyor. Aslında bu konunun teknik kısmının yanında önemli bir de başka kısım daha var. Bu kısmı görmezden gelen kişiler, networkun gerçekleriyle tanışıyorlar, çok fazla “Hayır” cevabı alıyorlar, takımlarına katılan insanlar bırakıyor ve bir süre sonra kendileri de bırakıyor.
Öncelikle bu işe katılmaya karar veren birinin yeterince zeki olduğunda anlaşalım. Bu işe katılmaya karar veren herkes akıllıdır. Ancak tanıtım yapacağınız kişilere yaklaştığınızda sizinle ilgili düşünceleri veya önyargıları oluşuyor. Kim olduğunuzu, nereden geldiğinizi, geçmişinizi, daha önce ne yaptığınızı, hayatınızda başardığınız şeyleri düşünmeye başlarlar. Bu yüzden bazen onları hayatlarını değiştireceğiniz konusunda ikna etmek zor olabilir.
Network Marketing’de büyük takımlar kurabilmenin yolunu herkes merak eder ve çoğu insan bunun yolunun sadece teknik konulardan ibaret olduğunu düşünür. İnsanların onları takip edecek olmalarının tek nedeni,” iş planını onlara göstermek”tir. Ama genelde böyle bir düşünce ile yapılan tanıtımlardan sonra “Hayır” cevabı alırlar. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü daha önce? Olay sadece sunum yaptığımız insanın “kazanç planını beğenmemesi mi?”
Pek çok insan düşünür ki, “üst-levelim bana öğretti ki bana en iyi sunumu yaptı. Tamam her şey bu kadar o zaman. Sunumu teknik olarak düzgün yaparsam bu iş yürür.” Diye. Yani sunumun iyi olmasıyla alakalı olduğunu sanıyorlar. Ama şunu bilmeliyiz ki bu durum sunumla değil, onu yapan insanla alakalıdır.
Peki sunumun önemi yok mu?
Tabiki var fakat insanlar genelde tam olarak anlamayacaklar. Ve sizin o insanlara takip yapmanız gerekmektedir. (Takip konusunda daha fazla bilgi için yazımıza göz atabilirsiniz.) Konumuza geri dönelim. Sunumun az da olsa etkisi var ve burada dikkat etmemiz gereken asıl şey, insanlar anlattığımız şeye değil, anlatan kişiye odaklıdırlar.
Bir tanıtımcının inancı olmalıdır. Sizin yaptığınız şeye ne kadar inandığınızı görmek isterler. Çünkü inanç, sonuçlardan önce gelir. Bunu hissedebilirler, çünkü onlar da zeki insanlar. Kendi amaçlarınız için mi yoksa gerçekten de onlara yardım edip, hayallerini gerçeğe dönüştürmek için mi orada olduğunuzu anlarlar. O inancı görmek isterler, sizdeki değişimi görmek isterler çünkü sizi biliyorlar ve onlara sunduğunuz şeyi, sizdeki değişimi görmeden kabul etmezler.
Peki sizde nasıl bir değişim görmek isterler?
Tutkunuzu görmek isterler. Bunu yapmamın tek yolu sizdeki değişimi görmeleridir. Çünkü inandığınız zaman heyecanlanırsınız, doğru işte olduğunuza dair güven taşırsınız. Doğru yolda olduğunuza inanırsınız ve onlarda bunu hissederler. Bu sizin ne kadar samimi olduğunuzla ilgilidir. Sizin doğru işte olduğunuza, doğru yolda olduğunuza ne kadar inandığınızla ilgilidir. Ve sizin tutkunuzu gördükten sonra işe katılmaya karar verirler.
Tutkunun, “reddedilmenin panzehiri” olduğunu unutmayın. Bu, networkteki başarılı liderleri, başarılı yapan şeydir. Bu yüzden onları sahnede görüyorsunuz. Eğitimlerinde tutkularını yansıtıyorlar, çünkü tutku en güçlü anahtar kelimedir, bir panzehir. Tutku reddedilmek ve itirazlar için bir silahtır. Bu yüzden tutkunuz üzerinde çalışın.
Pek çok insan şöyle diyecektir: ‘’ Peki insanlara tutkuyu nasıl öğreteceğiz?’’
Tüm sistemi, çalışmalarınızı, eğitimlerinizi, bilgilerinizi ve gerekli yeteneklerinizi biliyor olabilirsiniz ama tutku öğretilemez. Tutku ancak gösterilebilir. Eğer sağlam bir inancınız varsa yaptığınız şeye dair inanç taşıyorsanız, güçlü bir tutkunuz olur ve güçlü bir tutkunuz olursa insanlar bunu görür ve anlarlar. Tutku bulaşıcıdır.
Asla…
Bunu iyi hatırlayın. Asla, ne kadar iyi sunum yaptığınızla, kullandığınız teknikle, uyguladığınız sistemle ilgili değildir. Her zaman her işteki başarınız, bir birey olarak ne kadar tutkulu olduğunuzla ilgilidir. İşinizin sunumunu iyi yaptığınızda, bunun doğru yer olduğuna, son gemi olduğuna, ve sunum yaptığınız kişi, kendisi için tek gidişlik bir bilet olduğuna inanır.
Onlar anlarlar, çünkü onlar da zekidir; Onların hayalleriyle ilgilenip, ilgilenmediğinizi; yardım etmek için samimi olup olmadığınızı anlarlar. Başarınızı ve onlarla rüyalarınızı gerçekleştirme noktasındaki niyetinizi sezerler.
Tutkunuz üzerinde çalışın ve yeterince tutkunuz olana kadar çalışın.