Başarılı olmanın şartı iki;
Biri inanmak, diğeri çalışmak
Yap bunları, başarırsın inan ki
Biri inanmak, diğeri çalışmak
Çalışmadan inanmanın sonucu
İnsana hep ters giydirtir pabucu
Sonunda aynı yere çıkar ucu
Biri inanmak, diğeri çalışmak
Yazıya inanmadan çalışmanın ve çalışmadan inanmanın bir döngü halinde olduğunu anlatan Halil Manuş’un şiiriyle başlamak istedim.
İnanmak başarmanın yarısından bir fazlası derler ya ! Evet doğrudur. Fakat sadece inanmak yeterli değildir. Hayallerinize, hedeflerinize ulaşabilmek için ateşli bir biçimde arzulamak ve çalışmak da gerekir. Yani başarmak için ilk önce başarılı olacağınıza inanmalı, tutkulu bir biçimde arzulamalı ve sonra elinizden geldiğince çalışmalısınız. Başarılı ve zengin olan insanlara baktığımızda; onlar sabırla büyük kazançlar elde edeceklerine inandılar. Zengin olan herkes içten içe zengin olabileceğine ikna olmuştur. Bu yüzden de başarılı olurlar.
İnancın yolu kelimelerin tekrarından geçer diyor Mark Fisher “Anında Milyoner” kitabında. Aynı zamanda kitabında; kelimelerin iç ve dış dünyamıza sıra dışı bir etkisi olduğunu, insanların genellikle bundan habersiz ve kullanmayı bilmediklerini daha doğrusu kullandıklarını fakat genellikle insanların kendi aleyhlerine kullandıklarından bahsetmiştir.
Yani bir düşünce yanlış olsa da, gerçek olduğuna inanırsak bizi etkileyebilir. Eğer bir şeyi gerçekleştirebileceğine inanırsan, gerçekleştirirsin. Öyleyse inancınızı artırmak için kelimelerin gücünü kullanabilirsiniz.
Sizinle inanmak ve çalışmanın birbirinden bağımsız olmadığını anlatan bir hikayeyi paylaşmak istiyorum:
Yıllarca önce Amerika’nın Mississippi Nehri’nde, nehrin bir yakasından ötesine yolcu taşıyarak geçimini sağlayan yaşlı bir kayıkçı, kayığındaki küreklerden birisine “inanç”, diğerine “çalışmak” yazmış. Sebebi sorulduğunda bu güngörmüş kayıkçı şöyle demiş:
“Nehri karşıdan karşıya geçmek için her iki küreğe de ihtiyaç var. Çalışmaksızın inanç ve inançsız çalışmak sizi bir dairede döndürür durur. Hayat yoluna tek kürekle çıkmak da nehri tek kürekle geçmeye çalışmaktan farksızdır. Hiçbir yere gidemezsiniz”
Oturup sadece dua etmek, inanmak yetmez, çalışmak, emek vermek de gerekir. Network Marketing’le ilgilenenler; Network Maketing’e katılmış olmak yetmez. 2-4 yıl çalışmak, fedakarlık yapmak gerekir. İnsanlar size katılmak istemeyebilir, hayır diyebilirler, hatta ekibinizdeki kişiler bırakabilir de Network Marketing’i. Bu durumda pes etmemek, bir sonraki kişilere tanıtım, takip yapmak gerekir.
Yazıyı Emile Coue’nin bir sözü ile bitirmek istiyorum:
“Eğer bir işi yapabileceğine inanırsan, ne kadar güç olursa olsun, başarırsın. Ama kendini, dünyadaki en basit bir şeyi yapamayacak biri olarak görürsen, köstebek tepecikleri bile gözüne tırmanamayacağın kadar yüksek görünür.”