Hepimiz zaman zaman çevremizden aldığımız ilhamla, okuduğumuz bir kitapla, izlediğimiz bir filmle ya da duyduğumuz bir sözle hayatımızdaki yenilgilerden ders çıkararak yeniden başlamak için gereken gücü ve enerjiyi kendimizde buluruz. Fakat o anda gelen erteleme isteği ile bu azmimiz çok kısa sürebilir ve tüm planlarımızı, kararlılığımızı öteleriz.
Peki neden erteleriz? Ya da erteleme duygusu ile nasıl başa çıkarız?
Ertelemek bazen iş hayatımızda, bazen gündelik hayatta bizleri gerileterek çıkar karşımıza. Ertelememizin sebepleri her zaman aynı olmayabilir. Biz bu sebepleri gün yüzüne çıkartırsak, erteleme duygumuzla başa çıkmamız da kolaylaşacaktır.
- Acaba birçok özelliğimizi aldığımız ailemiz miras olarak bize erteleme duygumuzu da bırakmış olabilir mi? Elbette olabilir. Araştırmalar katı kuralları olan ailelerin çocuklarının kendini kontrol konusunda sıkıntı çektikleri için sürekli bir şeyleri erteleme eğiliminde olduklarını göstermektedir. Bu kısımda genetiğimizle oynama şansımız olmadığı için elimizden gelen tek şey kendimizi kontrol etmeye çalışmak- ertelememeye çalışmak.
- İçsel çatışmalar: Kendimizi bu işte başarılı olacağımıza inandırdıktan sonra kafamızda “acaba?”lar var ise bu ister istemez yapıp yapmama konusunda bizi kararsızlığa sürükleyecektir ve istemeden de olsa ara ara kararsızlıktan kaynaklı ertelemeler meydana gelecektir.
- Önceki yaşanmış olumsuzluklar: Daha önce benzer işler de olumsuz sonuçlarla karşılaşmış isek bu kez adım atarken kaygılı düşüncelerimiz olacaktır ve bu düşünceler karar vermemizi olumsuz etkileyerek süreci uzatacaktır.
Nasıl başa çıkarım?
Kendinize zaman konusunda gerçekçi bir kota koymalısınız. Bu kota sürecinde işinizi bitirmeniz gerektiğine inanmanız hedefinize odaklanarak zaman kaybetmemeniniz gerektiğini anlamanızıı sağlayacak ve erteleme davranışınızın önüne geçmenize yardımcı olacaktır.
Okullardaki öğretim ilkelerinin ilki öğrenciye göreliktir ve daha sonrasında yakından uzağa ve basitten karmaşığa gibi ilkeler yer alır. İçerik verilirken öğrenci baz alınmalı, basit ve yakın hedeflerden uzaktakilere gidilmelidir. Aynı şekilde sizler de başta kendinizi tanıyarak, işlerinizi küçük parçalara ayırıp büyük hedeflere en son ulaşmayı ilke edinirseniz işleriniz gözünüzde büyümeyecek ve erteleme olasılığınız azalacaktır.
Başka insanlar yüzünden ekstra sorumlukların altına girmemek, kendi işlerinize yeteri zamanı ayırmak için hayır demeyi öğrenmelisiniz.
Tek başımıza her şeyin üstesinden gelebileceğimiz kanısı çoğu zaman bizi ayakta tutabilir, güç verebilir. Fakat bu konuda yersiz diretmek boşunadır. O yüzden yapamayacağınızı hissettiğiniz zaman ertelemek yerine başkalarından yardım isteyin.
Böylelikle farklı seçenekleri tekrar fark ederek ertelemek yerine çözüm yolları aramaya başladığınızı göreceksiniz.
“Her Şeyi Erteliyor Musun? İşte Sebebi” adlı yazımıza göz atmak için >>